Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1636 E. 2014/6170 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1636
KARAR NO : 2014/6170
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2013
NUMARASI : 2012/29-2013/142

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, dava dışı şirketle imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olduğunu, kat ihtarnamesi gönderdiklerini ve takibe giriştiklerini ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan rapora göre, tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe itirazın kısmen iptaline, nakdi alacak yönünden takibin 726.02 TL üzerinden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren, 01.07.2012 tarihine kadar yıllık % 105 sonrasında avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizi ve faizlere %5 gider vergisi uygulanmasına,
Gayrinakdi depo talebi yönünden, teminat mektubunun takip tarihi itibariyle güncel risk bedeli 3.306,98 TL’nin bankanın faizsiz bir hesabında deposu için devamına, takibin devamı sırasında taminat mektubunun tazmin edilmesi halinde, tazmin tarihinden itibaren avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi işletilerek tahsiline, kabul edilen nakdi alacak belirli ve likit olduğundan 290.40 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesine dayalı başlatılan takibe karşı davalı borçlu müteselsil kefilin itirazı üzerine İİK 67. maddesi gereği açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı bankanın alacağının tespiti bakımından 23.10.2012 tarihli kök rapor alınmış, davacı banka itirazı üzere, 02.01.2013 havale tarihli birinci ek rapor alınmış, alınan bu rapordan sonra, 08.04.2013 tarihli ikinci ek rapor alınmış, bu rapora da davacı vekili itiraz etmiş olup, 02.01.2013 tarihli 1- ek rapora dönülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece alınmış olan son ek rapor hüküm kurmaya yeterli görülmemiş ise, yeniden bir rapor alınması gerekirken, aksi düşüncelerle birinci ek rapora dönülerek karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, banka kayıtları üzerinde konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden davacının raporlara itirazları da gözetilerek inceleme yaptırılıp, davalının kredi sözleşmesindeki müteselsil kefil olduğu da dikkate alınarak, bilirkişi raporuna göre, varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Diğer yandan, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri bankacılık işi olup, TTK’nun 4. maddesi gereği ticari iş niteliğindedir. Aynı Yasa’nın 8. maddesine göre, ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenecektir. Bu durumda TBK’ndaki 88 ve 120. maddelerindeki hükümlerin ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler ve taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinde kararlaştırılan akdi ve temerrüt faizi oranları gözetilmeden yazılı şekilde faiz yönünden de karar verilmesinde de isabet yoktur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.