Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1595 E. 2014/5749 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1595
KARAR NO : 2014/5749
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2012/74-2013/331

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı asil, davalı tarafından başlatılan takibe konu 02.11.1999 tarihli 484 nolu Tarımsal Krediler İkraz sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, borcu bulunmadığını, kredi kullanmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, imza incelemesi yönünden alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre, davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı aleyhine Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2008/326 Esas sayılı dosyasında 02.11.1999 tarihli 99/484 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesine dayalı başlatılan ilamsız icra yolu ile takip nedeniyle İsmet oğlu 1970 doğumlu B.. D.. köyü nüfusuna kayıtlı davacı T.. A..’ın 20.01.2003 tarihli mal beyanı dilekçesinde “… 1999 yılında Borçka Ziraat Bankası’nca “zirai kredi adı altında para dağıtılmakta idi. Benim de o tarihlerde paraya ihtiyacım olduğu için bende bir miktar kredi çektim. 1 yıl sonra faizi ile borcumu ödemek istedim. Banka müdürü ve muhtarlar Borçka ve köylerinde kuraklık yaşandığını ve kredilerin 1 yıl faizsiz olarak erteleneceğini ve yeni kredi verilmeyeceğini beyan ettiler. Ardından gelen ekonomik krizler ve işsizlik az olan imkanlarımızı tamamen tüketti. Ancak daha sonra banka, tarafımızdan yüksek oranlardaki faizi ile birlikte paranın ödenmesini istedi. Ben bu parayı ödeme imkanım olmadığı ve faizlerle katlanan meblağı ödeyemeyeceğim, herhangi bir mal varlığım yoktur. Ödeme imkanım olduğu taktirde ödeyeceğim…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu halde davacının 20.01.2013 tarihli dilekçesi üzerinde durulup tartışılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.