Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1539 E. 2014/5336 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1539
KARAR NO : 2014/5336
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/639-2013/175

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı banka aleyhine karşılıksız çıkan çek yasal sorumluluk bedelinin tahsili için girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, icra takibine konu çeklerin takasa ibraz edildiğini, takasa ibraz edilen çekler için çek yaprağı sorumluluk bedelinin ödenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu çeklerin takas odası aracılığıyla ibraz edildiği ve karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, daha sonradan bu çeklerin davacı muhatap bankaya ibraz edildiği, ancak davalı bankanın çeklerdeki keşideci imzasının banka kayıtlarındaki örnek keşideci imzasıyla uyuşmadığından işlem yapılmadığı, halbuki 5941 Sayılı Yasadaki düzenlemede, takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çeklerde takas bankalarınca ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı belirtildiği, bu hükmün davacı muhatap bankayı da kapsayacak şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki davalı bankanın çek yaprağı sorumluluk bedelini çeklerin takasa ibraz edildiğinden değil, çek üzerindeki keşideci imzasının banka kayıtlarıyla uyuşmadığı gerekçe göstererek yasal ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4814 sayılı yasayla eklenen 6/4 maddesi uyarınca; “takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10. maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz.” 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 8/4. maddesinde ise:” takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3. maddenin 3. fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi her iki yasada da takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak 3167 sayılı Yasanın değişik 6/4. maddesinde mevcut olmayan bir hüküm 5941 sayılı Yasanın 8/4 maddesine konularak kısmi ödeme yapılmayacağına ilişkin bu durumun muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda somut olay bakımından hangi yasa hükmünün uygulanacağının saptanması gerekmektedir. Zira 3167 sayılı Yasanın 6/4.maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı takdirde başkaca hiçbir araştırma yapılmasına gerek bulunmaksızın takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için yasada belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı ve bankanın bu şekilde ibraz edilmiş çekler yönünden sorumluluk miktarını ödeme yükümü altına sokulamayacağının kabulü gerekir.
5941 sayılı Yasanın 8/4 maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varılması halinde ise çeklerin takas odaları aracılığıyla ibraz edilmesinin muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı hükmünden hareketle aynı yasanın 3/6. maddesi uyarınca bankanın sorumluluk tutarını ödemekle yükümlülüğünün çek aslının bankaya bırakılması halinde söz konusu olabileceği yönündeki Yargıtayın kararlı uygulaması da gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekecektir.
5941 sayılı Yasanın geçici 1.maddesinin 3.fıkrasında; “bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörülmüştür. Esasen uyuşmazlık konusu olay hakkında hangi yasa hükmünün uygulanması gerektiğinin tespiti mahkemece resen gözetilmesi gereken bir konudur. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek araştırma ve inceleme yapılıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.