Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1491 E. 2014/5287 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1491
KARAR NO : 2014/5287
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/227-2013/227

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 03/08/2009 tarihli protokol gereğince davalının müvekkilinden akaryakıt aldığını, alınan akaryakıtlar için aylık dönem sonlarında müvekkili tarafından davalıya %2 prim ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı tarafından prim ödemelerine ilişkin kesilmiş olan faturaların 2011 yılı ocak ayında müvekkiline gönderilmesine rağmen, taraflarca karşılıklı anlaşılarak sözleşmenin sonlandırılması üzerine, davalı tarafça bu faturaların iade alındığını, bundan sonra da iskonto prim faturası kesilmediğini, davalının sonraki tarihlerde almış olduğu motor yağı bedeli olan 11.427,78-TL borcunu, kendisinin prim alacağı bulunduğundan bahisle ödemediğini ve 25.01.2012 tarihli prim alacağı faturası düzenlediğini, oysa herhangi bir prim alacağı bulunmadığını, müvekkilinin motor yağı bedeli faturasına dayalı alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiasının aksine sözleşmeyi 25/01/2012 tarihinde şirket merkezinin taşınmasından dolayı müvekkilinin feshettiğini, bu tarihe kadar akaryakıt alındığından davacıdan %2′ lik prim alacağının olduğunu, buna dair 14.043,68-TL’lik fatura bedelinin davacı tarafça kötüniyetli olarak alacağından mahsup edilmediğini, borçlu olmaktan ziyade alacaklı olduklarını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, protokole göre “davacının, davalının automatik müşteri sözleşmesi kapsamında aldığı akaryakıtların kendi istasyonundan alınan kısmı için davalıya %2 prim ödeyeceği” nin kararlaştırıldığı, sözkonusu primin akaryakıt alımları ile ilgili olduğu, davacıdan akaryakıt dışında alınan mallar için iskonto talep edilemeyeceği, bilirkişinin hüküm kurmaya elverişli raporu da dikkate alınarak, davalının 2010/Eylül ayına kadar olan dönem için almış olduğu akaryakıta ait iskonto bedellerinin davacıya olan borcundan mahsup edildiği, davalının 2010/Ekim ve sonraki aylarda davacıdan toplam 976,35-TL’lik akaryakıt aldığı, diğer malların ise akaryakıt dışındaki ürünler olduğu, buna göre takip tarihinde takip miktarınca davacının alacaklı olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davalının İzmir 26. İcra Müdürlüğü’ nün 2012/1743 sayılı icra dosyasına itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmemek üzere TC. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uyguladığı değişken oranlardaki faiz oranlarının uygulanabileceğine, %40 oranından hesaplanan 4.570,31-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; bilirkişi kök ve ek raporları arasında davalının aldığı akaryakıt miktarı bakımından açık çelişki bulunduğu gibi, davacının ihtilafa konu olan 2012 yılı defterlerinin de incelenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, aralarında mali müşavir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan, tarafların 2012 yılı da dahil olmak üzere tüm ticari defter ve belgeleri de incelenmek ve iddia ve savunmaları karşılanmak suretiyle, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.