Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1485 E. 2014/4730 K. 12.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1485
KARAR NO : 2014/4730
KARAR TARİHİ : 12.03.2014

MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2008/126-2013/179

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili hakkında başlatılan iki adet icra takibine konu davalı bankaya ait Bankomat-kredi kartı üyelik sözleşmelerindeki müvekkili adına atfen kefil sıfatıyla atılı imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin icra takip dosyaları ile dayanakları olan sözleşmelerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla takip dayanağı sözleşmeleri imzaladığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre; ispat yükü kendisinde olan davalı bankanın kredi kartı üyelik sözleşmesi aslını ibraz edemediği, yalnızca garantörlük sözleşmesini ibraz ettiği oysa ki davacının sözleşmenin diğer bir kısım sayfalarında da imzasının bulunduğu, diğer imzalar ile garantörlük sözleşmesinin altındaki imzaların da aynı olmadığının iddia edildiği kaldı ki tek sayfa olarak ibraz edilen garantörlük sözleşmesinin de gerçekten takibe konu kredili bankomat sözleşmenin eki olan sözleşme olup olmadığının da tespit edilemediği anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının Erdemli İcra Müdürlüğünün 2006/1514 ve 2006/1515 Es. Sayılı takip dosyalarında takibin dayanağı olan sözleşmeden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/I maddesine göre, “Bu Kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması hâlinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır.” Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.