YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14449
KARAR NO : 2014/15971
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2011/313-2014/5
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, cari hesaptan doğan alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacı ile yapılan ticari alışverişe dair ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın yasal sürede açıldığı, dava konusu alacağa ilişkin fatura ve irsaliye örneklerinin davalıya isticvap davetiyesi ile usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça itiraz edilmediği, SGK kayıtlarına göre sevk irsaliyelerinde davalı şirket adına teslim alan olarak imzası bulunan Demircan Demir’in davalı şirket çalışanı olduğu, davalının taraflar arasında yapılan alışveriş karşılıklarının ödendiğini belirtmesine rağmen dosyaya herhangi bir ödeme belgesi de sunmadığı, dolayısıyla davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı satıcı cari hesap ilişkisine dayanarak icra takibinde bulunmuş, yargılama aşamasında 3 adet sevk irsaliyesi sunmuştur. Bu sevk irsaliyelerinden 25/05/2009 tarihli 432720 nolu olanda teslim alan olarak Demircan Demir isim ve imzası bulunmakta, 11/06/2009 tarihli 432802 nolu ve 19/06/2009 tarihli 432847 nolu sevk irsaliyelerinde ise imza bulunmamaktadır. Mahkemece çıkartılan isticvap davetiyesine süresinde itiraz edilmemiş olmakla davalı alıcı 25/05/2009 tarihli 432720 nolu sevk irsaliyesine konu malın teslim edildiğini kabul etmiş sayılır. Üzerinde imza bulunmayan diğer 2 adet sevk irsaliyesi yönünden ise davalının itiraz etmemiş olması bunların kabul edildiği anlamına gelmez. Mahkemece, söz konusu 3 adet sevk irsaliyesine konu malın teslim edildiği ve davalı savunmasında açıkça dava konusu fatura ve sevk irsaliyelerine ilişkin ödeme savunmasında bulunmadığı halde davalının ödeme savunmasında bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.