Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/14340 E. 2014/18794 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14340
KARAR NO : 2014/18794
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2011/456-2014/287

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, müvekkillerinin davalıya herhangi bir borçları bulunmadığını, davacı Z.. D..’ın diğer davacı M.. D..’ın davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, kredi borcunun da tamamen ödendiğini, öte yandan davacı M.. D..’ın diğer takip borçlusu olan dava dışı E. A. 26.01.2009 tarihinde davalı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, bu kredi borcunun da E. A. tarafından ödendiğini, ancak davalı bankanın E. A. müvekkillerinin kefaleti olmaksızın 05.06.2009 tarihinde kredi kullandırdığını, bu kredinin ise ödenmediğini, davalı bankanın E. A. gönderdiği kat ihtarında borcun dayanağını 05.06.2009 tarihli kredi sözleşmesi gösterdiği halde müvekkillerine gönderdiği kat ihtarında ise 26.01.2009 tarihli kredi sözleşmesini gösterdiğini belirterek müvekkillerinin davalı bankaya karşı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı M.. D..’ın dava dışı E. A. ile müvekkili banka arasında düzenlenen 26.01.2009 tarihli kredi sözleşmesine kefil olduğunu, davacı Z.. D..’ın verdiği ipoteğin, davacı M.. D..’ın kefaleten olan borçlarını da teminat altına aldığını, E. A. 26.01.2009 tarihli sözleşmeye istinaden kullandığı kredi nedeniyle müvekkili bankaya 10.06.2011 tarihi itibariyle ödenmemiş toplam 15.315.90 TL.borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacı M.. D..’ın dava dışı E. A. ile davalı banka arasındaki 26.01.2009 tarihli sözleşmeye kefil olduğu, bu sözleşmeden dolayı davalı bankanın 10.06.2011 takip tarihi itibariyle toplam 15.031.90 TL.alacağı bulunduğu, davacı Z.. D.. tarafından tesis edilen ipoteğin davacı M.. D..’ın kefaleten olan borçlarını da teminat altına aldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu icra dosyasında takip dayanağı olarak 12.02.2009 tarih ve 1857 yevmiye numaralı ipotek belgesi gösterilmiş ve 25.05.2011 tarihli ihtarname icra dosyasına eklenmiştir. Davacı Z.. D.., diğer davacı M.. D..’ın asaleten ve kefaleten borçları için taşınmazı üzerinde ipotek tesis etmiştir. Davacı M. D. ise, davalı banka ile dava dışı E. A. arasında düzenlenen
26.01.2009 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, davacı M.. D..’ın davalı banka ile dava dışı E. A. arasında düzenlenen 05.06.2009 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinde ise imzası yoktur. Hal böyle olunca, mahkemece davalı banka ile dava dışı E. A. arasında düzenlenen 26.01.2009 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bir borcun bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ise bankacılık konusunda uzman olmayan bir kişi tarafından ve banka defter ve kayıtları incelenmeden hazırlandığından yetersiz olup, hükme esas alınamaz. Mahkemece yapılacak iş, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden banka defter ve kayıtları da yerinde incelettirilmek suretiyle davacı M.. D..’ın müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunan 26.01.2009 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunup bulunmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Anılan bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.