YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14271
KARAR NO : 2014/18750
KARAR TARİHİ : 25.12.2014
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2014
NUMARASI : 2013/95-2014/263
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9692 esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisi F. A. ait olmadığını belirterek takibin iptali ile % 20 oranında kötüniyetli takip tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin senedi dava dışı M. A. isimli kişiden ciro yoluyla iktisap ettiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı ile bu kişi arasında ticari ilişki bulunduğunu, bunların işbirliği yaparak dolandırıcılık kastı ile sahte senedi bile bile tedavüle çıkartmış olabileceklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, HMK’nun 211’nci maddesi uyarınca imzayı inkâr eden davacı şirket yetkilisinin isticvabına, isticvaptan bir kanaat edinilememesi halinde münkir tarafın huzurda yazı ve imza örneklerinin alınmasına, sahtelik konusunda başkaca bir incelemeye gerek olup olmadığının diğer delillerle birlikte değerlendirilerek senedin sahteliği hakkında karar verilmesine, buna rağmen sahtelik konusunda kesin bir kanaate varılamadığı takdirde münkir tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaların ilgili yerlerden getirtilmesi suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, verilen bu karar uyarınca isticvap uygulamasının gerçekleştirilmesi için Kahramanmaraş Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, davacı şirket yetkilisinin meşruhatlı isticvap davetiyesi tebliğine karşın davet edildiği duruşmaya katılmadığı, isticvap ve istiktaptan kaçınmış olduğu, bu nedenle sahtelik konusunda başkaca bir incelemeye gerek görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava imza inkarına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır. İmzanın davacının yetkilisine ait olduğunu ispat külfeti davalı lehtardadır. Bu durumda davalı lehtar, imzanın davacının yetkilisine ait olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Bu yön gözetilmeden ispat külfeti tersine çevrilerek usulsüz isticvap davetiyesine göre yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.