Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/14259 E. 2014/17454 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14259
KARAR NO : 2014/17454
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2010/201-2013/294

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı, davalının takibe konu yaptığı çek bedelinin takipten önce ödendiğini, çek nedeniyle davalıya borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının ödeme iddiasının yerinde olmadığını, zira taraflar arasındaki ilişkinin takip konusu çekle sınırlı olmadığını, taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki olup, davacının alışverişleri sonucu bono ve çekler verdiğini, vadesi gelen bono ve çekler için banka havalesi ile ödemeler yaptığından, ödenen bono ve çeklerin davacıya iade edildiğini, takip konusu çek bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının takip ve dava konusu 30.07.2009 keşide tarihli 10.000 TL.tutarlı çek bedelini davalı şirkete ödediği, ödeme konusunda şirket hesap ekstreleri ile banka dekontlarının örtüştüğü, bu ödemenin davacının davalıya olan başka bir borcuna yönelik olduğunun da saptanamadığı, bu nedenle davacının söz konusu çek dolayısıyla davalı şirkete borcu olmadığı, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, takibe dayanak teşkil eden çek bedelini havale yolu ile ödemesine rağmen davalının mükerrer tahsilat için yeniden takibe koyduğunu beyan ederek senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile aralarında başka alacak borç ilişkisi olduğunu, bu ödemelerin takibe konu çeke istinaden yapılmadığını, kaldı ki son ödemenin ise takipten sonra yapıldığını savunmuştur.
Mahkemece ödemelerin takibe konu çekten dolayı yapıldığı, dolayısıyla çekin mükerrer olarak tahsiline çalışıldığı gerekçesi ile dava kabul edilerek davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarında, takibe konu çeke dair ödemeler olduğu açıkça belirtilmektedir. Bu durumda havaleyi kabul eden davalının ödemelerin başka bir hukuki ilişkiye istinaden yapıldığını ispat etmesi gerekmektedir. Sair delillerle bu hususu ispatlayamayan davalının delil listesinde açıkça yemin deliline de dayandığı görülmekle,
davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi 11.09.2009 tarih ve 1.500.00 TL.tutarlı ödeme takipten sonra yapıldığı ve dolayısıyla bu miktar yönünden davalının takibe geçmekte haksız ve kötüniyetli sayılamayacağı gözetilmeden senet bedelinin tümü üzerinden kötüniyet tazminatına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.