YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14235
KARAR NO : 2014/17942
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/297-2014/149
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının, dava dışı F….…Ltd. Şti. tarafından kullanılan krediye müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının icra takibinde yetkiye, asıl alacağa, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkilinin ikametgah adresi olan Bakırköy icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, sözleşme şekil şartlarına uyulmadığı için kefalet sözleşmesinin müvekkili açısından geçersiz olduğunu savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, asıl borçlu ve kefillere ihtarın aynı anda çıkarıldığı, TBK. m. 586/f.I hükmüne göre, müteselsil kefile müracaat için, borçlunun ifada gecikmesi ve asıl borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması gerektiği, borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olduğunu gösteren olguların delil olarak sunulmadığı, somut olayda alacağın kefilden istenebilme şartlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın TBK m. 586 ve 590 uyarınca reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı F…. …Ltd. Şti. arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesini davalı F.. Z.. müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Anılan sözleşme ticari nitelikte bir sözleşme olup, 6102 sayılı TTK hükümlerine tabidir. Asıl borçluya kat ihtarının gönderilmemiş olması, müşterek borçlu ve müteselsil kefile bankanın müracaat etmesini engellemez. Kat ihtarı temerrüdün başlangıcı açısından önemli olup, eğer kat ihtarı gönderilmemiş ise, temerrüt icra takip tarihi itibariyle başlar.
Bu durumda mahkemece, davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu gözetilerek, banka alacağının konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilmesi ve alınacak rapora göre bir karar verilmesi gerekirken, somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan 6098 sayılı TBK’nun 586. ve 590. maddelerine göre davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.