Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1422 E. 2014/3200 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1422
KARAR NO : 2014/3200
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2012/311-2013/378

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan bankacılık Hizmet Sözleşmesine istinaden müvekkili şirket adına davalı banka nezdinde açılan hesaptan 4 farklı tarihte müvekkili şirket yetkilisinin imzası bulunmaksızın 3. kişilere ödeme yapıldığının tespit edildiğini, 1 adet dekontta imza dahi bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı bankanın işlemleri nedeniyle uğradığı 10.748,00 TL. zararın davalı bankaya keşide edilen ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talimatı olmaksızın para çekildiğini iddia ettiği hesabının aktif olduğunu, bu işlemlerden sonra defalarca para çekme işlemlerinin yapıldığını, dolayısıyla davacının bu işlemlerden haberdar olmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, aradan uzun bir süre geçtikten sonra iradesi dışında yapılan işlemlerden haberdar olunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirkete ait banka hesabında, para çekme işlemlerinin S.D.. tarafından yapıldığı banka hesabının sürekli işlem gören bir hesap niteliği taşıdığı, davacı şirketin hesap hareketlerine göre basit bir inceleme ile hesabından haksız bir biçimde S. D.. adındaki kişiye ödeme yapıldığını tespit edebileceğinden 2007 yılındaki iki işlem halinde yapılan 7.500,00 TL tutarındaki para çekme işleminin davacı şirketin bilgisi dahilinde yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı şirketin 2008 yılında yine iki işlem halinde yapılmış olan 500,00 TL ve 2.748,00 TL tutarlı işlemlerden ilkinde kime ait olduğu bilinmeyen bir kişiye ait imza yer almakta olup diğer dekontta ise herhangi bir imza bulunmadığı, bu durumda sözü edilen bu işlemlerden davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacı tarafın davalı aleyhine açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyası ile davalının yapmış olduğu itirazın 3.392,80 TL üzerinden iptali ile takibin takip tutanağındaki şartlar ile devamına, davalı tarafın itirazında haksız olduğu kanıtlamadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekili 06.01.2014 tarihli temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davalı banka vekilinin temyizine gelince; dava, davalı banka nezdinde hesabı bulunan davacı şirketin yazılı talimatı olmadan 4 farklı tarihte para çekme işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu 4 adet işlemden 06.08.2008 tarihli ve 500,00 TL’lik havale işlemine ait davalı bankaca talimat yazısının ibraz edildiği, ancak davacı tarafın talimattaki imzayı inkar ettiği halde imza incelemesinin yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Açıklanan bu husus gözetilerek bu işleme yönelik talimattaki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığının incelenmesi için konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.