Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/14172 E. 2014/18742 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14172
KARAR NO : 2014/18742
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2006/172-2013/363

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, Devrek İcra Müdürlüğü’nün 2006/1736 esas sayılı takip dosyasına konu senedin teminat senedi olduğunu belirterek, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, dava konusu senedin teminat senedi olmadığını, para alışverişi nedeni ile verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafın soruşturma dosyasında vermiş olduğu ifadede senedin teminat amaçlı olarak verildiği yönündeki ikrarından, takibe konu senedin teminat senedi olarak verildiğinin ve bedelsiz olduğunun anlaşıldığı, davalının teminat amaçlı verilen senedi icraya koymakla haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacıların Devrek İcra Müdürlüğü’nün 2006/1736 esas sayılı takip dosyasında takibe konu bono nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, asıl alacak miktarı olan 15.000,00 TL’nin % 40’ı oranında tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Davacılardan M.. D..’ın duruşmalara katılmadığı oturumda davalı vekilinin duruşmada hazır bulunup, davayı takip etmediğini bildirmediği anlaşıldığından davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) Taraflar arasında 02.08.2005 tarihli “satış sözleşmesi” başlıklı anlaşma yapıldığında ve bu anlaşma gereğince davalı tarafından, davacılardan satıcı M.. D..’a 4.000,00 TL peşin ödeme ile birlikte 4 adet senedin verildiğinde ve bu sözleşmenin teminatı olarak da dava konusu bononun davacılar tarafından davalıya teslim edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda tarafların iradeleri senedin teminat senedi olduğu noktasında birleşmiştir. O halde davacılar teminat senedinin teminat fonksiyonunun sona erdiğini ispat ile yükümlüdürler. Sözleşmede bahsi geçen peşin ödeme ile senetlerin davalıya iade edilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı teminat senedini alacak miktarı kadar icra takibine koymakta haklıdır. Bu yön dikkate alınmadan delil takdirinde hataya düşülerek karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalının bend içeriğinde açıklanan temyiz itirazının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.