YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14135
KARAR NO : 2014/17107
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/126-2014/35
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında yapılan kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, toplam 8.030,22 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözleşmeyi dava dışı şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının icra takip dosyasında toplam 2.583,40 TL’ye itirazının iptaline, 2.573,49 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 33 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 24.07.2012 tarihinde çıkarılan ödeme emrine itiraz üzerine dava açılmış olması ve ödeme emrinde belirtilen tutar gözetilerek karar verilecek olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-TTK’nun 8/1 maddesi uyarınca; ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. Somut olayda uyuşmazlığın ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 88 ve 120. maddeleri uygulanamaz. Bu durumda; mahkemece, takibe dayanak yapılan genel kredi sözleşmesinin 10/2 maddesi uyarınca belirlenecek temerrüt faizi oranı gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağının likit (bilinebilir, hesap edilebilir) nitelikte olduğu gözetilmeden aksi düşünce ile davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.