YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13969
KARAR NO : 2014/18768
KARAR TARİHİ : 25.12.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 44. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2011/322-2013/332
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde gösterilen 1.grup ihbar edilenlere davacı şirketin devredilmek istendiği ancak şirketin bu yöneticilere devrine ilişkin 12.07.2007 tarihli genel kurul kararının mahkeme hükmüyle iptaline karar verildiğini ve ilgili genel kurul kararının ticaret sicilinden terkin edildiğini, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.06.2010 tarihli kararıyla müvekkili şirkete kayyım tayin edildiğini, müvekkili şirketin faaliyet alanının taşınır ve taşınmaz malların finansal kiralama kanununa uygun olarak kiralamaktan ibaret olmasına rağmen müvekkili şirketin 1. grup ihbar edilenler tarafından yönetildiği dönemde 34… plaka sayılı aracı davalıya finansal kiralama süresi dolmadan kati satış sözleşmesiyle satıldığını, bu işlemin müvekkilinin faaliyet alanı dışında olduğunu iddia ederek kati satış sözleşmesinin iptali ile aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespitine, aracın mülkiyetinin davalı tarafından 3. şahsa devri halinde yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın tespit edilecek rayiç değerinin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Konya mahkemelerinin yetkili olduğunu, şirketin tasarruf yetkisine dayanarak aracı müvekkiline noter marifetiyle sattığını, aracın müvekkiline satıldığı sırada ticaret sicilinde davacı aleyhine herhangi bir kısıtlama ya da olumsuzluk görülmediğini, satıştan yaklaşık 4 yıl sonra dava açılmasının dürüstlük kuralına ve hukukun genel ilkeleri ile bağdaşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın davalı tarafından 3.üncü bir şahsa devredilmiş olması sebebi ile araç mülkiyetine yönelik talebin konusunun kalmadığı, aracın rayiç değerinin, satılan değere uygun olması, bu bedelin davalı tarafça davacı şirkete ödenmiş olması nedeniyle yeniden bir tazminata hükmedilmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı, satış sözleşmesinde kasko değerinin fazla gösterilmiş olmasının aracın o bedelden satıldığı anlamına gelmediği, fiilende pek çok aracın kasko değerinden daha ucuza satıldığı, kaldı ki satış sözleşmesinde de aracın fatura bedelinin 31.393,00 TL olarak gösterildiği,, bir an için aracın rayiç değerinin sözleşmedeki satış bedeli olduğu kabul edilse dahi resmi sözleşmeye göre satıcı davacının, bu bedelin tamamını teslim aldığı hususunun düzenlendiği gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı Finansal Kiralama Şirketi ile davadışı D.. Tekstil San. Tic. LTd. Şti. arasında mülkiyeti davacıya ait olan araca ilişkin düzenleme şeklinde 04.04.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşme Beşiktaş 14. Noterliğinin özel siciline 2006/36 numarasıyla tescil edilmiştir.
Finansal Kiralama Kanununun 8. maddesinde “sözleşme düzenleme şeklinde noterlikçe yapılır. Taşınır mala dair sözleşme, kiracının ikametgahı noterliğinde özel sicile tescil edilir.
Tescil veya şerhten sonra, üçüncü kişilerin finansal kiralama konusu mal üzerindeki ayni hak iktisapları kiralayana karşı ileri sürülemez”, aynı Yasanın 18. maddesinde ise, “sözleşmede aksi öngörülmemişse kiralayan, malın mülkiyetini bir üçüncü kişiye devredemez. Sözleşmede bu yetkinin tanınması halinde, devir ancak başka bir kiralayana yapılabilir ” hükümleri yer almaktadır.
Bu durumda mahkemece Finansal Kiralama Kanunu’nun 8. ve 18. maddeleri davacı ile dava dışı D… Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki finansal kiralama sözleşmesi ve bu sözleşmenin Beşiktaş 14. Noterliğinin özel siciline tesciline ilişkin şerh üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.