YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13878
KARAR NO : 2014/16128
KARAR TARİHİ : 12.11.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2014
NUMARASI : 2013/470-2014/153
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, müvekkillerinden A.. A.. tarafından keşide edilen diğer müvekkili şirketin ciro yoluyla hamili bulunduğu 25.000,00 TL. bedelli çeke dayalı olarak davalı yanca müvekkilleri aleyhine takibe girişilmiş ise de çekdeki ciranta imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, davalı hamil ile müvekkilleri arasında bir ticari ilişki de bulunmadığını belirterek çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve % 40 oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil bulunduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve % 40 oranındaki tazminatın davacılardan tahsiline istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu olan çekin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya verildiği, çek bedelinin ödenmediği, keşideci imzasının geçerliliği konusunda bir iddia olmadığı, iddianın cirodaki imzaya yönelik bulunduğu, bu durumda keşideci sıfatıyla sorumluluğun ortadan kalkmayacağı imzaların istiklali prensibi uyarınca ciranta imzasının sahte olsa dahi keşideciyi sorumluluktan kurtarmayacağı, kaldıki davacının sahtelik iddialarına rağmen uyuşmazlık konusu çekin ticari defterlerde yer alması somut olgusu karşısında davacı iddialarına itibar edilmediğini, dava konusu olayın çekten dolayı borçlu olmadığının tesbitine ilişkin oluşu nedeniyle yapılan yargılama ile çekin ödenmediğinin tespit olunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/2081 E. 5604 K. Sayılı 01.04.2013 tarihli ilamıyla davacılardan D.. Petrol……Ltd. Şti’ce çek arkasındaki ciranta imzasına itiraz edildiği halde imza incelemesi yapılmadan davasının reddedildiği, oysa sahtecilik iddiasının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürebileceği gözetilerek davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın bu şirketi temsilen yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığının araştırılması imza incelemesi yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda çekdeki ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının saptandığı, çekdeki keşideci imzasının diğer davacı A.. A..’ a ait bulunduğunun sabit ve çekişmesiz olduğu bu davacının borçlu olduğunu bildiği halde davayı açmasının kötüniyetli bulunduğunu gösterdiğinden bahisle davacı D.. Petrol….Ltd. Şti yönünden davanın kabulüne, dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacı A.. A.. yönünden davanın reddine, dava değeri 25.000,00 TL. üzerinden % 40 kötüniyet tazminatını bu davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılardan A.. A.. aleyhine tazminata hükmolunmuş ise de; Somut olay bakımından İİK’nun 72/4. maddesi bağlamında bir tedbir kararı verilip verilmediği ve bu tedbir kararının infaz olunup olunmadığına dair dosyada bir delil bulunmadığı gibi, öte yandan bozma öncesi verilen ilk kararda da davacı aleyhine tazminata hükmolunmadığı halde ve davalı vekilince bu karar da temyiz olunmaması nedeniyle anılan durumun davalının tazminat istemi yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunun gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yakınında (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm davacı Ali Süveyda Albayrak yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine,12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.