Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13699 E. 2014/18598 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13699
KARAR NO : 2014/18598
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2012/380-2014/81

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin bir taşınmazda 1/3 hissesi var iken, bu hissesini davadışı H. H.Y. davalı bankadan kredi sağlanması amacıyla devrettiğini, H. H.Y. kullandığı kredinin bir kısmının ödendiğini ve bahse konu taşınmazı ve diğer taşınmazlarını davalı E. E.devrettiğini, davalı bankaca H. H.Y. kredi borcu olduğundan bahisle Akhisar 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1456 sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, davalı bankanın kalan alacağının kredi kefilince tamamen ödendiğini, bu şekilde borcun tamamı kapatıldığından dava konusu taşınmazı müvekkilinin devraldığını, ancak davalı bankanın ipotek borcu ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığını belirterek, sözkonusu taşınmaz üzerinde davalı Denizbank lehine tesis edilen ipoteğin fekkine ve takip dosyası açısından müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Denizbank vekili, bahse konu alacağın müvekkili tarafından O. E. temlik edildiğini, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, ayrıca borcun ödendiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davadışı H. H.Y. genel kredi sözleşmelerinden dolayı gerek asaleten ve gerekse de kefaleten borçlarının bulunduğunu, bu nedenle icra takibi yapıldığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı O. E.vekili, müvekkilinin sözkonusu icra dosyasını, tüm teminatlarıyla birlikte iyiniyetli 3. kişi olarak temlik aldığını, davadışı H. H.Y. birden fazla genel kredi sözleşmesi imzalamış olduğunu ve dava konusu taşınmaza ilişkin olarak halen kredi borcu olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, H. H.Y. sözkonusu hisseyi 23/03/2009 tarihinde davalı E. E. sattığı, E. E. de 28/01/2010 tarihinde üzerindeki ipotek ile birlikte davacıya sattığı, davalı banka lehine ipotek tesis edilen kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davalı Denizbank tarafından H. H. Y. mirasçılarına karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, alacaklı Denizbank’ın takipten sonra alacağını O. E. temlik ettiği, 03/05/2013 tarihinde davacıya ait hissenin icra kanalıyla 77.900-TL’ye alacağa mahsuben O. E. satıldığı ve tapuya tescil edildiği, alınan bilirkişi raporu ile dava tarihi itibari ile takip dosyasındaki borç miktarının asaleten 49.724,05-TL, kefaleten 345.305,87-TL olduğu, borç tamamen ödenmediği için ipoteğin kaldırılması şartlarının oluşmadığı, hissenin ihale ile davalı O.satıldığı ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı görüldüğünden davacı tarafın bu yöndeki talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davanın esası hakkında karar verilseydi davanın reddine karar verileceği belirtilerek, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin fekki talebini içeren menfi tespit davasıdır. Yargılama aşamasında ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru değildir. Menfi tespit davası İİK 72. madde uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden, mahkemece işin esasına girilerek, tarafların mahkemeye sundukları delillerin değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA.peşin harcın istek halinde iadesine 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.