Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13600 E. 2014/17335 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13600
KARAR NO : 2014/17335
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2007/573-2014/48

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilince yurtdışına ihraç edilmek üzere çimento alımı konusunda davalıyla anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmaya binaen davalı tarafından müvekkiline teslim edilmesi gereken 6.000 ton çimentodan 5.500 tonunun teslim olunmadığını, davalı yanca proforma fatura kesilmesinden sonra müvekkilinin ihraç işlemlerini başlattığını, ancak mal teslim edilmediğinden ihracın gerçekleştirilemediğini ve bu nedenle zarar gördüğünü belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin proforma fatura tarihi olan 16.03.2007 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davasını ıslah ederek 22.112,75 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı ya da sözlü olarak ihraç işlemli satış sözleşmesi akdedilmediğini, davacı yanın delil olarak dayandığı proforma faturanın bir tür teklif mektubu niteliğinde olduğu ve faturadaki fiyatların kesin olmayıp davacı ihracatçı ile dava dışı ithalatçı arasındaki sözleşme tamamlandığı takdirde kesinleşen fiyatlar çerçevesinde bu belgenin faturaya dönüşeceğini, 500 tonluk kısım için bedel ödenmesi üzerine bu kadarlık kısım yönünden sözleşmenin tamamlanmış bulunduğunu davacının zarara uğradığına yönelik iddiasının yerinde olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda proforma faturanın akdi ilişki bakımından icap niteliğinde olduğu dosya kapsamındaki delillere göre davacının proforma faturaya yönelik ihracat işlemleri yaptığı ve 500 ton çimento alımında bulunduğu bu nedenle davalının kabul iradesinin mevcudiyeti nedeniyle taraflar arasında 6.000 ton çimento satışı konusunda akdi ilişkinin konulduğu ve 5.500 ton çimentonun teslim edilmemesi sonucu davacının uğradığı zarar tutarının 22.112.75 TL olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 22.112,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece yargılama sırasında iki ayrı heyetten rapor aldırılmış olduğu, 02.07.2009 tarihli ilk raporda davacı isteminin hukuka uygun bulunmadığı bildirilmiş ise de, 18.12.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporu ve raporun ek raporu olan raporda davacının 22.112,75 TL zararının bulunduğu saptanmıştır.
Davalı vekilince raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için farklı bir heyetten bilirkişi raporu aldırılmasında talep olunması karşısında, mahkemece bu istemin değerlendirilerek farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken davalı vekili isteminin reddolunarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ikinci bilirkişi raporuna uyularak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.