Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13521 E. 2014/18025 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13521
KARAR NO : 2014/18025
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2007/33-2014/73

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden doğacak borçların teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine bir teminat(üst sınır)ipoteği tesis edildiğini ve davalıya kesin bir teminat mektubu verildiğini, müvekkilinin davalıya borcu olmamasına rağmen davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, ayrıca davalıya verilen kesin teminat mektubunun da hiçbir neden yokken nakde çevrilip bedelinin tahsil edildiğini, bunun yanında davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü takip de başlattığını, ancak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 10.000,00 TL’nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/11/2013 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe konu taşınmazın satıldığını, dolayısıyla söz konusu taşınmazın müvekkiline iadesine, bunun mümkün olmaması halinde rayiç değerinin davalıdan istirdatına, teminat mektubu bedelinin de istirdatına karar verilmesini talep ettiklerini, taleplerini bu şekilde ıslah ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının ortağı olduğu firmalara mal tedarik ettiğini, bu malların bir kısmının bedelini karşılamak üzere taraflar arasında anapara ipoteği sözleşmesi kurulduğunu, davacının borcuna karşılık vermiş olduğu çeklerin de karşılıksız çıkması üzerine ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, teminat mektubunun ise davacının ortağı olduğu şirketin başka borçları için verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacının adına kayıtlı bir taşınmazın tamamına davalı lehine 1. dereceden ve süresiz şekilde 80.000,00 TL bedel ile ipotek koydurduğu, ayrıca davacının davalı lehine 10.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubu verdiği, davacı taraf her ne kadar davalıya borçlu olmadığını iddia etmişse de borcun ödendiğini gösterir herhangi bir bilgi ya da belge sunmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin teminat mektuplarına yönelik temyizine gelince; teminat mektupları lehdar ile teminat veren arasındaki akdi ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere muhatap banka tarafından düzenlenir ve teminat altına aldıkları akdi ilişki dışında bir nedenle tazmini istenemez. Somut olayda teminat mektubunun davacının davalı şirketten satın alacağı malın teminatı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkeme kararının gerekçesinde teminat mektubun hangi borcun teminatı olduğu ve miktarının ne olduğu açıklanmadan, talebin gerekçesiz olarak reddi yerinde değildir. Bu durumda mahkemece davacının davalıya teminat mektubu kapsamında kalan bir borcu olup olmadığı incelenip, hükmün gerekçesinde açıklanarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.