Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13467 E. 2014/16122 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13467
KARAR NO : 2014/16122
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/18 Esas, 2014/13 Karar

Taraf arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak, verilen hükmün süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekkili; müvekkili ile dava dışı M.. A.Ş. arasında akdolunan faktoring sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, sözleşme kapsamında oluşan borcun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe dayanak yapılan faktoring sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını böylece borçtan sorumlu tutulamayacağını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %20 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu faktoring sözleşmesindeki kefil imzasının davalıya ait olmadığının saptandığı ve davalının tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bilirkişi heyeti tarafından incelemeye dayanak yapılan ve davalı imzalarını içeren mukayese belgelerine ait tarihlerin üzerindeki imzaya itiraz edilen inceleme konusu 28.06.2011 tarihli faktoring sözleşmesinden sonrasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Bu olgu karşısında mahkemece imza itirazında bulunan davalının incelemeye konu sözleşme tarihinden öncesine ait tarihlerde atılmış bulunan mukayese belge asıllarının araştırılıp temin edilerek bütün imzalar ile birlikte yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak sunulan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.