Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1340 E. 2014/4911 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1340
KARAR NO : 2014/4911
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2011/24-2013/75

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında 01/07/2004 tarihli Bayilik Sözleşmesi’nin yapıldığını, davalının yıllık 20 ton asgari alım taahhüdünü yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu nedenle Kadıköy 15. Noterliği’nin 06/01/2006 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek demirbaşların iadesi ile 15.000,00 USD cezai şart ve 90.000,00 USD kar kaybının ödenmesinin istendiğini, davalının bu ihtara karşılık vermediğini, ayrıca davalıdan 299,35 TL cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının olduğunu belirterek, 15.000,00 USD’lik cezai şart alacağının şimdilik 5.000,00 USD’sinin, 90.000,00 USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 5.000,00 USD’sinin ve 299.35 TL cari hesap alacağının davalıdan faizi ile birlikte tahsiline ve demirbaşların müvekkili şirkete iadesine olmadığı taktirde demirbaşların bedeli olan 14.403,00 USD’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi’nin 1998 tarihli olduğunu, bu sözleşme kapsamında demirbaşların ve ekipmanların verildiğini, 5 yıl dolduktan sonra ekipmanların kullanılmaz hale geldiğini, bu nedenle davacı tarafından yeniden ekipmanların verileceğinin belirtilmesi üzerine 2004 yılında 2.sözleşmenin yapıldığını, ancak bu sözleşmeye göre demirbaş ve ekipmanların kendilerine teslim edilmediğini, 1998 yılında verilen ve kullanılmaz hale gelen ekipmanların 2004 yılında verilmiş gibi iadesinin istenmesinin haksız olduğunu ve sözleşmede belirlenen 20 ton alımın hiç bir zaman yerine getirilemediğini ve bu hususun davacının kabulünde olup, hiç itiraz etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının sözleşmeye göre belirlenen yıllık asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğunun kabul edildiği, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu, davalı tarafından satın alınan ürünlere karşılık davacının 299,35 TL cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağının kaldığı ve bu alacağın davacı tarafça istenmesinin yerinde olduğu, sözleşmenin uygulanmaya başladığı 01/07/2004 tarihinden, fesih iradesinin açıklandığı 06/01/2006 tarihleri arasında, davalının 2004 yılında 10.7 ton madeni yağ aldığı, alınması gereken miktarın 2004 yılı için 20 ton, 2005 yılı için 20 ton olup, 06/01/2006 tarihine kadar toplam 40 ton olduğu, davalının aldığı 10.7 ton tenzil edildiğinde, kalan 29.3 ton eksik alım yapıldığı ve ton başına 400,00 USD ödenecek olması nedeniyle 11.720,00 USD cezai şartın da davacı tarafça istenebileceği, ekipmanların tesliminin davacı tarafça kanıtlanamadığı, davacı tarafça, davalıya gönderilen Kadıköy 15. Noterliği’nin 06/01/2006 tarihli ihtarnamesinde kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının talep edildiği, ihtarın davalıya 16/01/2006 tarihinde tebliğ edildiği, verilen ödeme süresi de dikkate alındığında, davalının 20/01/2006 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının sözleşmenin 9-B maddesi ile 3. maddesindeki taahhütname kapsamındaki cezai şart alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren, cari hesaptan kaynaklanan alacağına ise dava tarihinden itibaren faiz uygulandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 299,35 TL cari hesaptan kaynaklanan cari alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, 5.000,00 USD cezai şart, 5.000,00 USD kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 10.000,00 USD’nin temerrüt tarihi olan 20/01/2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesindeki döviz faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine, davacının ariyet olarak verilen mallarının veya bedelinin iadesine ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı sözleşmenin başlangıç tarihi olan 01.07.2004 ile 31.12.2004 tarihleri arasında davalının asgari alım taahhüdünü yerine getiremediğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, davalının anılan dönem için edimini yerine getirmemiş bulunmasına rağmen 2005 yılından itibaren mal vermeye devam etmiş ve önceki döneme ilişkin olarak talep edebileceği cezai şart tutarı yönünden ihtirazi kayıt koymamıştır. Bu durumda, davacının 2004 yılı için davalıyı ibra ettiği ve bu dönem için davacı yararına cezai şarta hükmedilemeyeceği gözetilmeden delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA,
peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.