Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1333 E. 2014/6101 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1333
KARAR NO : 2014/6101
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/649-2013/261

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de kararın niteliğine göre bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibine konu ettiği 20.06.2010 vade tarihli 250.000 TL bedelli bonodan dolayı borcun bulunmadığını, müvekkilinin 83 yaşında, okuma ve yazmasının zayıf olduğunu, müvekkilinin oğullarından olan M.. S..’in müvekkilinin elinden zorla senetler aldığını, bu senedin de onlardan biri olduğunu, kızının adını lehdar hanesine yazarak kambiyo senetlerine mahsus takibe giriştiğini, müvekkilinin torununa böyle bir bağış yapmadığını ileri sürerek müvekkilinin söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin ve bononun iptaline, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf bononun sebepten mücerret olduğunu, senet tanzim tarihinde davacının tasarruf ehliyetinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde TTK’nun 4. maddesi gereği ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dilekçenin görev sebebi ile reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi hükmünün gözetilmemiş olması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.