Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13209 E. 2014/18701 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13209
KARAR NO : 2014/18701
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2012/73-2014/202

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satılıp teslim edildiğini, faturalardan kaynaklı bakiye alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahı Antalya’da olup takibin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, plastik boru ve pen üretimi yapan müvekkilinin davacıdan hammadde olarak kullanılmak üzere değişik tarihlerde hurda plastik malzemeler satın aldığını, ancak malzemenin ayıplı olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını bilakis davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davalının yetkiye yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, davacının davalıya değişik tarihlerde plastik ( polietilen ) malzeme sattığı, satıma konu malzemenin ayıplı olduğu, hammadde yapımına uygun plastik olarak işlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Taraflar tacir olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3 maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması, açıkça belli değilse malın tesliminden sonra 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemece anılan yasa hükümleri çerçevesinde yeterince araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde yukarıda belirtilen ilkeler gözetilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.