YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13138
KARAR NO : 2014/17754
KARAR TARİHİ : 10.12.2014
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/418-2014/168
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Ç..-Kebap Salonları Gıda İnş. Ltd. Şti.arasında direk satış noktası sözleşmesi akdediğini, davalıların imzaladığı protokoller uyarınca satış noktası sözleşme hükümlerinin davalılar için de geçerli olduğunu, davalıların sözleşmeye aykırı davrandığını, işletmenin terk edildiğini, cezai şart ve bedelsiz ürün bedeli alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, işletmenin zorunlu nedenlerden dolayı kapandığını, müvekkilerinin sözleşmeye aykırı davranmadığını, cezai şart koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 20.03.2012 tarihinde düzenlenen protokolde İstanbul Kadıköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, taraflar tacir olup, icra takibinin de sadece yetki sözleşmesiyle kararlaştırılan icra dairesinde yapılabileceği, bu yöndeki yetki kesin yetki niteliğinde olduğundan yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya resen nazara alınacağı, bu nedenle yetkili olmayan icra dairesinde icra takibinin yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir
HMK’nun 17. maddesindeki yetki kuralı kesin yetki olmayıp münhasır yetki niteliğindedir. Kesin yetki halleri aynı Kanun’un 11/1, 12/1. 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanun’da açıkça “kesin” yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. HMK’nun 114/1-ç maddesindeki dava şartı, yetkinin kesin olduğu hallerle sınırlıdır. Bu itibarla, her şeyden önce yerel mahkemenin bu ilkelere uygun düşmeyen gerekçesinde isabet görülmemiştir. Bunun yanısıra dava konusu icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş, sadece borca itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece itirazsız kesinleşen icra dairesinin yetkisi incelenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar tesisi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.