Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1308 E. 2014/7535 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1308
KARAR NO : 2014/7535
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2012
NUMARASI : 2009/394-2012/380

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. S.. Ü.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili; müvekkilinin faturadan kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; fatura bedelinin 7 adet bono verilmek suretiyle ödendiğini bildirerek davanın reddini, %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; grafolog bilirkişiden alınan rapor ile dava konusu faturanın gerçek düzenleme tarihinin 30.03.2008 olduğunun tespit edildiği, davalının sunduğu aynı tarihli belgede dava konusu faturaya ilişkin olarak 7 adet bononun davacı şirket yetkilisine teslim edildiğinin belirtildiği, davacı şirket yetkilisinin anılan belgeye ilişkin isticvap duruşmasına katılmadığı, belge içeriğinin doğruluğunun sabit olduğu, belgeye konu bonoların ödenmesinin takibe konu fatura borcunu sona erdireceği, 2 adet bononun davacı tarafından 3. kişilere ciro edildiği, 2 adet bono aslının davalı tarafça mahkemeye ibraz edildiği, bu durumda davalının fatura bedelinin 30.300 TL’lik kısmını ödediği, 3 adet bonoya dayalı başlatılan icra takibinde iş bu dava tarihinden sonra borcun ödendiği, bu ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınacağı, dava tarihi itibarıyla 22.800 TL alacak yönünden davacının davasında haklı olduğu faturaya dayalı alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 22.800 TL alacak yönünden iptaline, takibin devamına dava tarihinden sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında davalının borcundan mahsubuna, hüküm altına alınan miktarın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, takip dayanağı fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek takibe vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı ise, takip konusu fatura bedeli karşılığı 7 adet bono verildiğini ve bonoların ödendiğini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu takip konusu fatura karşılığı verilen bonolardan 4 tanesinin takipten ve davadan önce ödendiği, 3 tanesinin ise davadan sonra ödendiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
Ancak dosyada bulunan Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/7697 sayılı dosyası ile fatura karşılığı verilen 7 bonodan 3 tanesinin dava dışı Nurettin Yücel tarafından takip konusu yapıldığı, bu bonolardan 12.400 TL.’lik kısmının iş bu dava konusu takip tarihinden önce ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı yan, takip konusu fatura bedeline karşılık verilen bonolardan davacıya ve davacı cirosuyla hamil olan kişilere yapılmış olan ödemeler bakımından takip yapıp dava açmakta haksız ve kötüniyetlidir. Hal böyle olunca mahkemece, takip konusu fatura karşılığında verilen bonolardan davacıya veya onun cirosuyla hamil olan kişilere hangi tarihte ve ne miktarda ödeme yapıldığı saptanıp, takipten önce yapılan ödemeler yönünden açılan davanın reddine ve davalı yararına kötüniyet tazminatına, takipten sonra davadan önce yapılan ödemeler bakımından davacının hukuki yararının bulunmadığının dikkate alınmasına, davadan sonra yapılan ödemeler var ise onların da infazda dikkate alınması gerektiği şeklinde hüküm kurulması gerekirken ödeme tarihleri tam olarak saptanmadan ve takipten önce ödenen miktarlar bakımından davacının haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.