Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/13017 E. 2015/382 K. 15.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13017
KARAR NO : 2015/382
KARAR TARİHİ : 15.01.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki 20.09.2004 tarihinde yapılan 10 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca davalının asgari alım taahhüdünde bulunduğu ancak bu taahhüdünü ihlal ettiğini belirterek 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükmün 818 sayılı BK’nun 19. ve 20. maddesine aykırı olduğu için geçersiz olduğunu, işyeri kapasitesinin taahhüdün yerine getirilmesini imkansız kıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmede kararlaştırılan asgari alım taahhüdünü ihlal ettiği ve sözleşmeye göre belirlenen cezai şart bedelinin 88.043 USD olduğunun belirlendiği ancak bu miktarda ödemenin davalının ticari mahvına sebep olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne 2.200,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 22.maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtayca kabul edilmektedir. Her ne kadar mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmış ise de indirimin hangi kriterler esas alınarak, nasıl bir oran ya da indirim tutarı göze alınarak yapıldığı anlaşılamamaktadır. Bu itibarla mahkemece bu davada talep edilen cezai şartın ekonomik yönden davalıların yıkımına sebep olup olmayacağı yönünden davalının mali durumu gözetilerek ticari defter kayıtları ve bilançoları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

3-Kabul şekline göre, talep edilen cezai şarttan indirim hakimin takdir hakkına dayalı bir indirim olduğundan davanın kısmen reddedildiği gerekçesiyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.