YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12820
KARAR NO : 2014/15242
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/256-2012/376
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.O. A. ile davalı vek.Av.E. Ü. U.’un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tavukçuluk sektöründe kullanılan kafes ekipmanları sattığını, davalının satım bedelinin büyük bir kısmını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Eyüp İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili ile davacı arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, davacının yaptığı işlerin geç teslimi ile eksik imalat ve kalitesiz malzemeden dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki, çek ve banka havaleleriyle yapılan ödemeler de dikkate alındığında davacının davalıdan 80.490,73 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı borçlu şirketin yetkilisi A. G. olup takibe itirazın adı geçenin verdiği vekalete istinaden S. K. tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. S. K.’ın avukat olmadığı İzmir 14.İcra Dairesi’nin bila tarihli yazısında belirtilmiştir.
Takibe itirazın bizzat borçlu ya da yetkili vekilince yapılması gerekir. Takip işlemi Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesi uyarınca adli işlem niteliği taşıdığından itiraz eden vekilin de baroda kayıtlı avukat olması gerekir. Bu durumda mahkemece, baroda kayıtlı avukat olmadığı belirtilen Süleyman Kan tarafından yapılan itirazın geçerli olmadığı ve itirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada geçerli ve usulüne uygun bir itiraz bulunması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.