YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12768
KARAR NO : 2014/16672
KARAR TARİHİ : 20.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/378-2014/160
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının iki adet faturaya dayalı olarak aleyhine icra takibi yaptığını, ancak fatura içeriğinde yazılı ürünü teslim etmediği gibi fatura ve irsaliyelerin de tebliğ edilmediğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden maya satın aldığını, dava konusu malın irsaliyeli faturalar ile teslim edildiğini buna rağmen ödeme yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın gider avansı yatırılmadığı için dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2013/1032 Esas 2013/3443 Karar sayılı 25/02/2013 tarihli ilamıyla, gider avansı yatırılması için kesin süre verilen kararda gider ayrıntılarının açıkça yazılmadığı bu nedenle davanın avans yatırılmadığı nedeniyle reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından tutulan muhasebe kayıtları ile faturaların uyumlu olduğu, davalı tanık beyanları ile de dava konusu fatura içeriğinde yer alan ürünlerin davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, faturadan kaynaklanan alacak istemine ilişkin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Satım sözleşmelerinde satıcı satım konusu malın alıcıya teslim edildiğini ispatla yükümlüdür. Fatura bedeli dikkate alındığında mal tesliminin tanıkla ispatı mümkün değildir. Ayrıca davacı vekili 09.07.2013 tarihli celsedeki beyanında tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini belirtmiştir. Bu durumda davalı tarafın, malın teslim edildiğini yazılı delille ispatı gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözönüne alınmaksızın davalı tanıklarının beyanına itibar ederek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
S:D