Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/12719 E. 2014/17231 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12719
KARAR NO : 2014/17231
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/724-2013/157

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.. .. ile davalı vek.Av…. gelmiş olmalarıyladuruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, davacı tarafından davalı banka şubesindeki hesabına yatırılan ancak bir başka hesaba aktarıldığından bahisle geri ödenmeyen paranın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının kendi kasıt ve ihmali sonucu zarara uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı banka şubesine 24.12.2009 tarihinde 400.000 USD yatırdığı ve aynı tarihte bu miktarın USD’ye çevrildiği, davacının yapılan soruşturma aşamasında değişik tarihlerde kendisine 163.000 TL ödemenin yapıldığını bildirmesi nedeniyle bu miktarın toplam miktardan mahsubunun gerektiği, davalı bankanın yasa gereği güven kuruluşu olup, davacının bilgisi dışında hesabından yapılan işlemler nedeniyle uğramış olduğu zararları karşılaması gerektiği, her ne kadar EFT formunda mevcut imzanın davacıya ait olduğu belirlenmiş ise de, banka çalışanının değişik hesaplardan müşterilerine tanzim etmiş olduğu değişik bilgi ve belgeleri müşterilere vermek ve hazırlamak suretiyle müşterileri yanılttığı, bu nedenle hakkında birlikte hareket ettiği kişilerle birlikte kamu davası açıldığı, gerek müfettiş raporu gerekse tanzim edilen iddianamede bu hususların detayıyla izah olunduğu, tespit edildiğinden davacının, davalı banka bireysel portföy yöneticisi olan çalışanının işlemlerinden şüpheye düşmemesinin hayatın olağan akışına uygun olup, davacının işlemlerinin müterafik kusur olarak kabul edilemeyeceğinden mevcut zarardan ve faizden davalının sorumlu olduğu, alacağın yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 453.674,31 TL’ye vaki itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren %18’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, %40 inkar tazminatı ile sair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacının müşteki olduğu, davalı çalışanının ise sanık olarak yer aldığı dava konusu olayla ilgili olarak Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/103 Esas sayılı dosyasındaki davanın halen derdest olduğu ve söz konusu ceza dosyasının bu davayı doğrudan etkileyeceği gözönüne alınarak, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.