Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/12696 E. 2014/18335 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12696
KARAR NO : 2014/18335
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/260-2014/30

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması ilamda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, ilişkinin sonlandırılması üzerine müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibi yaptığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince düzenlenen defterlerde kayıtlı iade faturaları ve sözleşmeye uygun olarak davalıya gönderilen diğer alacaklara ilişkin faturalar dikkate alındığında müvekkilinin borçlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı arasındaki toz şeker tedariki konulu bir ticari ilişki olduğu davacının talep ettiği alacak tutarından, davalı tarafından sözleşme gereğince davacıdan tahsilini isteyebileceği alacağın indirilmesi ile davacının 42.216,49 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalı yanca düzenlenen iade faturalarının davacıya tesliminin kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 42.216,49 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş hüküm davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili, davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK’un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalı yanca sunulan toplam bedeli 12.405,81 TL olan depo iade faturaları ve sevk irsaliyelerinde teslim alan isim ve imzaları bulunmaktadır. Mahkemece teslim alan şahısların davacı şirket yetkilisi ya da imzaların davacı şirketi bağlayıcı nitelikte olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken teslimin kanıtlanamdığı kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.