YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12582
KARAR NO : 2014/17932
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2012/115-2014/234
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankanın Başkent Şubesi’nden 28/02/2008 tarihinde taşıt kredisi kullandığını, borçlarının 17/02/2009 tarihinde yapılandırılması nedeniyle 17/02/2009 düzenleme tarihli 30/04/2009 vadeli 250.000,00 TL’lik 4 adet toplam 1.000.000,00 TL tutarında emre muharrer bono verildiğini, ödenmeyen bu senetlerden dolayı banka tarafından Sincan 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1284 esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, bu kredi borcunun 24/02/2010 tarihinde yeniden yapılandırılarak 826.802,17 TL olarak ödenerek kapatıldığını, ancak aynı gün 48 ay vadeli 838.306,00 TL kredi kullandırıldığını ve kredi taksitinin 24/03/2010 tarihinden başlamak üzere aylık 23.381,71 TL olarak kararlaştırıldığını, bu borç için 187.866,00 TL ödeme yapıldığı halde banka tarafından borçtan düşülmediğini belirterek, müvekkillerinin davalıya Sincan 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1284 esas sayılı takip dosyası ve kredi dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazla ödemelerin istirdadı için şimdilik 100.000,00 TL’nin ticari faiziyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı firmanın müvekkili bankaya olan borçlarının tasfiyesi amacıyla bir protokol imzalanmış ise de, davacı borçluların iş bu protokole aykırı davranarak borçlarını ödememesi üzerine haklarında Sincan 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1284 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, bu dosya haricinde başkaca bir takip dosyasının bulunmadığını, bankaca davacı borçlulara iadesi gereken herhangi bir tutarın da bulunmadığını savunarak davanın reddi ile % 40’dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi kök ve ek raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, temerrüdün ihtarnamenin 27/01/2011 tarihinde tebliğ edilmesinden bir gün sonrası olan 28/01/2011 tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağın 770.552,59 TL olarak bulunduğu, işlemiş faizin 553.683,04 TL olduğu, BSMV’nin ise 27.702,27 TL olmak üzere davacı şirketin toplam 1.351.937,90 TL borçlu olduğu, davacı kefilin bu borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Sincan 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1284 esas sayılı takip dosyası ve kredi dosyası yönünden borçlu olunmadığının tespiti, fazla ödemelerin istirdadı için şimdilik 100.000,00 TL’nin ticari faiziyle iadesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, harca esas değer olarak 100.000,00 TL gösterilmiş, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, ancak sonuç ve istem bölümünde sözü edilen takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve şimdilik kaydıyla 100.000,00 TL’nin istirdadı talebinde bulunulmuştur. Hal böyle olunca somut olayda dava değeri takip miktarı olan 1.010.441,32 TL olduğundan, mahkemece 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gözetilerek, davacı vekiline bu miktar üzerinden harcın tamamlanması konusunda mehil verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, eksik harç ile davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.