Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/12459 E. 2014/13665 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12459
KARAR NO : 2014/13665
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2012/210-2014/181

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan S.. Ç.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalılardan S.. E..’ in lehtar, diğer davalının hamil, müvekkili şirketin ise keşideci olarak yer aldığı 550.000,00 USD bedelli bir adet bonoya dayalı olarak davalı hamil S.. Ç.. tarafından müvekkili aleyhine takibe girişilmiş ise de senetteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisi H.. B..’ a ait olmadığı gibi, yetkiliye ait olduğu saptansa bile bononun gerçek bir alacağı temsil etmediğini, resmi evrak da sahtecilik ve dolandırıcılık suçuna konu oluşturduğunu, müvekkili şirket ile yetkilisi olan H.. B.. arasında husumet olması nedeniyle adı geçen yetkili tarafından kötüniyetli bir şekilde davalılarla birlikte hareket edilerek bononun keşide edildiğini,davalı takip alacaklısı S.. Ç..’ in de bedelsiz olduğunu bilerek bonoyu devraldığını şirket yetkilisi ve davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle hazırlık soruşturmasının sürdüğünü davanın şirket yetkilisi H.. B..’ a ihbar edilmesi gerektiğini belirterek takibe konu bonodan dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitiyle %40 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı S.. Ç.. vekili, müvekkilince diğer davalı lehdar S.. E..’ e verilen borç para karşılığında ciro yoluyla senedin devralındığını müvekkilinin iyi niyetli hamil olup İcra Hukuk Mahkemesi’ nde görülen davada senet üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğunun da saptandığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Diğer davalı S.. E.. (Özçelik) vekili davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkilince davacı şirkete verilen borç para karşılığında davaya konu senedin alındığını ve müvekkilininde diğer davalı hamil S.. Ç..’ e olan borcuna karşılık senedi ciro ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava H.. B..’ a ihbar olunmuş ise de yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davacı yanca yapılan suç duyuruları üzerine ilgili Cumhuriyet Savcılıkları tarafından takipsizlik kararları verilerek kesinleştiği, senetteki keşideci imzasının davacı şirketi temsile yetkili H.. B..’ a ait olduğu hususunun Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin kesinleşmiş olan 2013/75E.-2013/818K. sayılı ilamıyla saptanmış bulunduğu gibi davalı hamil S.. Ç..’ in kötüniyetli hamil olduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve koşulları oluştuğundan %40 oranındaki 932.580,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş. Hüküm davacı ve davalılardan S.. Ç.. vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1.Davacı vekilinin temyizi yönünden, davaya konu bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespitine yönelik olarak mahkemece bizzat davacı şirket yetkilisinin imza istiktabi yaptırılıp, ilgili yerlerden imza örneklerinin bulunduğu belge asılları getirtilerek konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme yönünden kesin hüküm oluşturmayan ve bağlayıcı bulunmayan İcra Hukuk Mahkemesi’ nce aldırılan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabet görülmemiştir.
2.Davalı S.. Ç.. vekilinin temyizine gelince, davaya dayanak oluşturan icra takibinin davalılardan hamil S.. Ç.. tarafından başlatıldığı ve İİK 72/4 maddesi uyarınca tazminata da sadece bu davalı takip alacaklısı yararına hükmedilmesi gerekirken mahkemece diğer davalı takip borçlusu lehdar S.. E.. (Özçelik) yararına da tazminata hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. Ç.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.