YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12427
KARAR NO : 2014/16132
KARAR TARİHİ : 12.11.2014
MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/162-2014/89
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca 20.03.2011 tanzim, 20.05.2012 vade tarihli 3.000 Euro bedelli ve 10.03.2011 tanzim ,10.04.2012 vade tarihli 3.000 Euro bedelli bonolara dayalı olarak icra takibine girişildiğini, yanlar arasında herhangi bir borçlandırıcı hukuki ilişkinin olmadığını, müvekkilinin davalı takip alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek icra takibine konu edilen bonolardan 20.03.2011 tanzim, 20.05.2012 vade tarihli 3.000 Euro bedelli ve 10.03.2011 tanzim, 10.04.2012 vade tarihli 3.000 Euro bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline ve % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden borç alındığını, karşılığında bonoların düzenlendiğini, borcun ödenmediğini, icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bonolarda malen kaydı bulunduğu, davalının borç para karşılığında bononun düzenlendiğini belirttiği, bu durumda ispat yükünün bononun veriliş nedenini talil eden davalıya düştüğü, davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibine konu 20.03.2011 tanzim 20.05.2012 vade tarihli 3000 Euro bedelli bono ile 10.03.2011 tanzim 10.04.2012 vade tarihli 3000 Euro bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline, koşulları oluşmadığından davacı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bonoların ihdas (düzenleme) nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunmaktadır. Davalı, bonoların borç para karşılığında düzenlendiğini belirtmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde yanlar arasında mal alım satım ilişkisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Görüldüğü gibi, somut olayda her iki taraf da bonoların mal karşılığı düzenlenmediği hususunda birleşmişlerdir. Başka bir deyişle olayda çift taraflı talil sözkonusudur. Çift taraflı talilde ispat külfeti yer değiştirmez. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğu gözetilmeden ispat külfeti davalıya yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi davalı vekilinin temyiz dilekçesinin ekinde sunduğu davacı borçlunun icra dosyasındaki borcu kabul ve ödemeyi taahhüt belgesinin davaya etkisi tartışılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru olmayıp, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.