Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/12405 E. 2014/16338 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12405
KARAR NO : 2014/16338
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2013/60-2014/37

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı S.S. G.. Sitesi Konut Yapı Kooperatifinde sahibi olduğu hisseden kaynaklanan şerefiye bedeli borcu için toplam 13.000-TL bedelli, 13 adet senedi anılan kooperatifin yönetimine verdiğini, ancak senedin verildiği tarihte kooperatifte başkan yardımcılığı yapan davalının daha sonra sözkonusu senetlerden 9 (dokuz) adedinin lehdar kısmını kendisi adına doldurmak suretiyle müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili 03.10.2013 tarihli duruşmaya katılarak tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın davalı hakkında şikayeti üzerine Serik Cumhuriyet Başsavcılığı;’nın 2012/5234 soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, savcılık dosyasında davalının “davacının kooperatife borçlu olduğunu, kendisinin de kooperatifle olan ticari ilişkisi nedeniyle kooperatiften alacaklı olduğunu ve davacının bono düzenleyerek borcunu kendisine ödemesi konusunda anlaştıklarını” beyan ettiği, davalının bu beyanı olmasa da davacının bonoya dayalı borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının başka yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, dosya içerisindeki belgelerin bunun ispatı için yetersiz olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı Y.. Y.., Serik Cumhuriyet Başsavcılığı huzurunda verdiği 12/02/2013 tarihli ifadesinde özetle; ”senetlerin kooperatif ile ilişkili olduğunu, kendisinin kooperatife mal sattığını, davacının da kooperatife borcunun olduğunu, kooperatif yöneticileri ile yapılan anlaşma sonucunda senetlerin lehtar hanesine kendi isminin yazıldığını, davacının da buna rıza gösteridiğini” bildirmiştir.
Davalı bu beyanı ile illletten mücerret olan kambiyo senedini bir sebebe bağlamış, doğrudan davacı ile aralarında bir ilişki bulunmadığını savunmuş, böylece ispat yükü davalı tarafa geçmiştir.
Mahkemece davalının bu savunmasını doğrulayacak delilleri sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün yanlış değerlendirme ile davacıda olduğuna karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY:

Dava konusu bonoların davada taraf olmayan Kooperatife davacının borcuna karşılık lehdar hanesi açık olarak verildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davalı da beyanında senetleri Kooperatiften alacağına karşılık beyaz ciro ile aldığını bildirmiş olup tarafların ifadeleri birleşmiştir. Bu durumda ispat külfeti davacı yanında olup, bonoların anlaşmaya aykırı dolduğunu ve bedelsiz kaldığını kanıtlamalıdır. Davanın reddi bu nedenlerle yerinde olduğundan çoğunluğun kararın bozulmasına ilişkin gerekçesine katılamıyorum.