Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/12357 E. 2014/17003 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12357
KARAR NO : 2014/17003
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2011/208-2014/28

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, davalının kredi geri ödemelerini aksattığını, hesabın kat edilerek noter kanalıyla davalı borçluya ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı bankanın davalıdan icra takip tarihi itibari ile 20.321,36 TL asıl alacak, 37.865,90 TL faiz, 403,17 TL. BSMV olmak üzere toplam 58.590,43 TL alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 58.590,43 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40 ‘ı oranı üzerinden hesaplanan 8.128,51 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacağının tespitine ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davacı vekili gerekçelerini de göstererek itiraz etmiş, mahkemece bu itirazların karşılanması amacıyla ek rapor alınmadığı gibi söz konusu itirazlara neden itibar edilmediği kararın gerekçesinde de açıklanmamıştır. Öte yandan bilirkişi raporu yetersiz olup, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazının karşılanması amacıyla ek rapor veya konusunda uzman bilirkişiden yeni bir rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, 58.590,43 TL alacak tutarının ne kadarının asıl alacak ne miktarının işlemiş faiz tutarı olduğu da hüküm fıkrasında belirtilmeden HUMK 388 md. 6100 Sayılı HMK’nun 297/2. maddesine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de doğru olmayıp, bu nedenle de hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.