YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1229
KARAR NO : 2014/4824
KARAR TARİHİ : 13.03.2014
MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2012/666-2013/603
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine Düzce 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5254 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe dayanak bonoda müvekkiline atfen atılı avalist imzasının müvekkili şirketin yetkilisi tarafından imzalanmadığını, söz konusu imzanın Düzce şubesi yetkilisi C.. P.. tarafından yetki sınırları aşılmak suretiyle atıldığını, davalı tarafın iyi niyet iddiasında bulunamayacağını belirterek müvekkilinin yetkisiz temsil nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre dava dışı C..P..’ın davacı şirketin ve aynı şirketin ortaklarının sahip olduğu E..K.. İnşaat Taahhüt Ltd. Şti. Düzce’deki temsilcisi olarak iş yaptığı, C.. P..’a duyulan güven nedeniyle yazılı sözleşme yapılmaksızın İnşaat Taahhüt Ltd. Şti. faaliyeti çerçevesinde davalıya gayrimenkul satışı yapıldığı, bu işlemin şirket yetkililerinin bilgisi dahilinde yapıldığı, alıcı davalı tarafından gayrimenkul bedelinin tamamen ödenmesine rağmen, davacı şirket temsilcisi R.. C..’un tapuyu devretmediği, davalıya verilen senedin ödenen bedeller nedeniyle tapunun devredilmemesine dayanak olarak verildiği, dava dışı C.. P..’ın davacı şirketin temsilcisi olması sesebi ile kambiyo senedi düzenlemeye ve şirketi borçlandırmaya yetkili olduğu, dava dışı C.. P.. tarafından davacı şirket ve E.. K.. İnşaat Taahhüt Ltd. Şti. adına yapılan işlemlere ve borçlandırmalara itiraz edilmeyerek C.. P..’ın temsilciliğinin kabul edildiği ve çevrede de bu kanının uyandırıldığı, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup kötü niyeti ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu senet ile ilgili olarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/13403 soruşturma sayılı dosyasıyla davacı şirketin şikayeti üzerine senette şirket kaşesi üzerinde imzası bulunan C.. P.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davacı açıldığı anlaşılmıştır. BK 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından mahkemece belirtilen ceza dosyasının sonucu beklenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.