YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12195
KARAR NO : 2014/15240
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/275-2013/68
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı tarafından müvekkillerinin murisi aleyhine bonoya dayalı takip başlatıldığını, müvekkillerinin murisi N. K.’nın bononun tanzim tarihinde 84 yaşında olup okuma yazma bilmediğini, bonoda parmak izi varsa da altında isim bulunmadığını, yine parmak izinin altındaki imzanın da kime ait olduğunun belirsiz olduğunu, parmak izinin N.K.’ya ait olup olmadığının da bilinmediğini, adı geçenin son yıllarda hastanede tedavi gördüğünü, tedavi giderlerinin de emekli sandığından karşılandığını, hasta, yaşlı ve okuma yazma bilmeyen bir kadının kendisini 100.000 TL meblağlı bir borç altına sokan bir işlem yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıların murisine maddi destek sağladığını, N. K.’nın da buna karşılık dava konusu senedi düzenleyerek müvekkiline verdiğini, davanın mesnetsiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre dava konusu senedin HUMK’nun 297. maddesi bağlamında borç doğurucu bir senet olarak kabul edilemeyeceği, davalı tarafın borcun doğumunu ispatlayan başka bir delil sunamadığı, davalı yanca yemin teklifinde bulunulmuş ise de yeminin kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalara ilişkin olabileceğinden somut olayda bu koşulların gerçekleşmediğinden kabul edilemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, dava konusu senet nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığnın tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Takip ve dava konusu senet aslının incelenmesi sonucunda senette yer alan parmak izinin altında bir imza bulunduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece söz konusu imzanın davacıların murisinin eli ürünü olup olmadığı konusu üzerinde durulup bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.