YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1188
KARAR NO : 2014/6463
KARAR TARİHİ : 02.04.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2011/564-2012/249
Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-k.davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; taraflar arasında akdolunan bayilik sözleşmesi ve ek sözleşmenin davalı yanca başka firmaya ait ürünlerin satıldığının değişik iş raporuyla tespit edilmesi üzerine müvekkilince feshedildiğini, davalı tarafın akde aykırı davranışı nedeniyle gerek ana sözleşme gerekse ek sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca müvekkili yararına bir takım alacak kalemlerinin oluştuğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL mahrum kalınan kâr bedeliyle, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca 1.000,00 USD cezai şart tutarının tahsil tarihindeki Merkez Bankası Satış Kuru üzerinden hesaplanacak tutarı, davalıda kalan malzeme bedellerine karşılık şimdilik 5.000,00 USD’nin ve ek sözleşmenin 4. maddesi gereğince 1.000,00 USD cezai şartın ayrı ayrı tahsil tarihindeki Merkez Bankası Satış Kuru üzerinden hesaplanacak tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilince sözleşme ve ek sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirildiği halde davacı yanın taahhütlerine uymayarak sözleşmeyi haksız şekilde feshetiğini, fesihten sonra davacı yanın ekonomik gücünü kullanarak müvekkilince kendisine teminat olarak verilen 75.000,00 TL tutarındaki banka teminat mektubunun nakde çevirdiğini ve bir takım alacak kalemlerini bu tutardan tahsil ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuş ve karşı dava ile de davacı yanın haksız şekilde 75.000,00 TL teminat mektubu bedelini nakde çevirerek bu tutarı 10.187,00 TL kâr mahrumiyeti 44.812,00 TL cezai şart alacağı, 20.000,00 TL finansal destek bedeli olarak mahsup etmesi nedeniyle toplam 75.000,00 TL’nin nakde çevrilme tarihi olan 22.08.2011 tarihinden itibaren fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tüp depozito bedelinin ve ek sözleşme ile kararlaştırılan ancak müvekkiline ödenmeyen prim tutarına karşılık şimdilik 4.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece; taraflar arasında akdolunan sözleşme ve ek sözleşme hükümleri de gözetilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının aynı bölgede davalının da aralarında olduğu iki bayisi varken davadışı kişiye üçüncü bayiliği vererek hakkını kötüye kullandığı ve böylece kâr mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı, rekabet yasağını ihlal eden davalının bu eylemi nedeniyle sözleşmeyi feshetmekte haklı olan davacının sözleşmenin 22/B maddesi uyarınca cezai şart isteminde haklı olup, bu tutarı bir mahkeme kararı olmadan davalıya ait teminat mektubunu nakde çevirerek tahsil etmiş ise de tahsil olunan tutarın fahiş olup davalı vergi kayıtları gözetildiğinde mahvına yol açacağından dolayı %40 oranında tenkisi gerektiğini, davalı bayi elinde bulunan ve iade olunmayan tüp bedelleri yönünden davacının (karşı davalı) 3.265,00 USD alacaklı bulunduğu, davacının ek sözleşme 4. maddesi gereğince cezai şart isteminin asıl sözleşmedeki istemiyle mükerrerlik oluşturduğu ve asıl sözleşmenin 21. maddesi uyarınca talep olunan cezai şart isteminin dayanağının kanıtlanamadığı gibi karşı dava yönünden davacı (karşı davalı) yanın kâr mahrumiyeti nedeniyle yaptığı 10.187,50 TL kesintinin isabetli olmadığı ve davalı (karşı davacı) tarafın mahvına yol açacağından ötürü fazladan tahsil edilen tenkise konu 10.000,00 USD cezai şart karşılığı
17.925,00 TL tutarlardan dolayı davalı (karşı davacı) yanın taleplerinde haklı olduğu bu kalemler dışındaki taleplerin ise yerinde bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davacı yanın mahrum kalınan kâr, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca talep olunan cezai şart ve ek sözleşmenin 4. maddesi gereğince talep edilen cezai şart istemlerinin reddine, iade olunmayan tüp bedelleri yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.265,00 USD alacağın 15.08.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 4/a maddesi uyarınca bir yıllık vadeli USD mevduatına uygulanan en yüksek oranda döviz faizi işletilerek davalı karşı davacıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, karşı davada ise tazmin olunan teminat mektubu bedelinden tahsil olunan 25.000,00 USD cezai şart tutarına %40 oranında yapılan tenkis sonucu 10.000 USD karşılığı 17.925,00 TL ile 10.187,50 TL toplamı 28.112,50 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davacıdan (karşı davalıdan) tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı (karşı davalı) vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-a)Taraflar arasında akdolunan 21.03.2008 tarihli BP Gaz Standart Tüplü Bayilik Anlaşmasının 2/1. maddesinde “BP Gaz Bayinin faaliyet gösterdiği yerlerde dilediği kişileri bayi olarak yetkilendirmek ve dilediği müşteriye doğrudan tüp ve emtia satışı yapmak hakkına haizdir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde bayi, BP Gaz’dan herhangi bir hak talep etmemeyi kabul eder…” denilmektedir. Somut olayda davacı (karşı davalı) yanca bayilik sözleşmesi haklı sebeple feshedilmiş olup, belirtilen bu sözleşme hükmü de birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın aynı bölgede davadışı kişiye bayilik verme hakkı bulunduğu gözetilerek mahrum kalınan kâr tutarının saptanması gerekirken yanılgılı gerekçeyle bu kalem istemin reddinde isabet görülmemiştir.
b)Davalı (karşı davacı) tarafın cezai şartı tutarının tenkisi istemiyle ilgili olarak ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak sonucuna göre bir yargıya varılması gerekirken davalı yanca vergi dairesine sunulan vergi beyannameleri esas alınarak cezai şart tutarından tenkis yapılması doğru görülmemiştir.
3)Kısmen kabulüne karar verilen karşı dava yönünden reddedilen bölümle ilgili olarak davacı (karşı davalı) yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 5.957,62 TL vekalet ücretinin davalı (karşı davacı) taraftan tahsili yerine davacıdan (karşı davalı) tahsiline dair karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı (karşı davalı) vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı (karşı davalı) yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.