YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11829
KARAR NO : 2014/15959
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ : Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıfatıyla)
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2010/389-2013/181
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin sözleşmeli bayii olup davalının fabrikasında üretilen plastik sulama borularını pazarladığını, müvekkilinin müşterilerine sattığı ve 5 yıl garanti süresi bulunan plastik sulama borularınının bir süre sonra müşterileri tarafından ayıplı olduğu iddiasıyla iade edildiğini, davalının ise müvekkilinin uğradığı zararı tazminden kaçındığını, mahkeme vasıtasıyla yapılan tespit sonucu boruların bir kısmının hatalı üretim sebebiyle ayıplı ve hasarlı olduğunun tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ayıplı borular nedeniyle oluşan 50.000,00 TL zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/11/2011 havale tarihli dilekçesi ile, dava değerini ve taleplerini 63.656,12 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının satın almış olduğu malın davacının siparişine göre yapılmış bir mal olması nedeniyle müvekkilinin garanti standartları dışında olduğunu, ayıp ihbar sürelerine de uyulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu boruların 5 yıllık garanti sürelerinin henüz dolmadığı, dava konusu borulardaki bir kısım çatlakların hatalı üretimden kaynaklandığının ve bir kısım yırtılmaların ise boruların et kalınlığının yetersiz oluşu nedeniyle sulama basıncına dayanamamalarından kaynaklandığının tespit edildiği, dolayısıyla dava konusu boruların ayıplı olduğu, söz konusu ayıbın zaman içerisinde fark edildiği, bu nedenle TTK’nın 25. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı, davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 63.656,12 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıdan satın aldığı ve kullanıcılara sattığı borularda oluşan çatlama ve yırtılma sebebiyle ödediği bedelin iadesi için tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde borulardaki ayıbın üretim hatası niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Ancak teknik bilirkişi ve hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporlar hükme esas alınacak nitelikte gerekli araştırma ve incelemeyi ihtiva etmemektedir. Mahkemece yeniden seçilecek uzman bilirkişi heyetince borulardaki ayıbın niteliği belirlenerek, buna göre ayıp ihbar süreleri de değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.