Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/11767 E. 2014/17001 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11767
KARAR NO : 2014/17001
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2013
NUMARASI : 2010/397-2013/662

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin kardeşi dava dışı A.. G.. adına trafikte kayıtlı bulunan aracı noter satış sözleşmesi ile davalıya satışını yaptığını, davalının da aracı 3. kişilere sattığını, aracın şasi numarasının kazınmak suretiyle yok edildiğine ilişkin emarelerin bulunması üzerine araca el konulduğunu, müvekkilinin de içinde bulunduğu bir kısım sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ceza davası açıldığını, bu esnada müvekkilinin davalıya araç ile ilgili uğrayacağı zararının teminatı olarak dava konusu bonoyu verdiğini, ceza davasının beraat kararı ile sonuçlandığını, dava konusu aracın davalı O.. H..’a iade edildiğini, davalı yanca bedelsiz kalan bononun takibe konu yapıldığını ileri sürerek dava konusu bonodan ve bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği, tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, davalının ceza soruşturmasında alınan beyanına göre karar verilemeyeceği, davacı tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulduğu, davalı yanca yemin eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, teminat amacıyla verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf söz konusu bononun davalı yana satılan aracın ceza soruşturmasında el konulması nedeniyle davalının uğradığı zararın teminatı olarak verildiğini, ceza davasının beraat kararı ile sonuçlanarak aracın davalıya iade edilmesine rağmen bononun takibe konulduğunu iddia etmiş, davalı ise Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/26788 sayılı hazırlık soruşturma dosyasında alınan ifadesinde satıma konu aracın sonradan pert olduğunun anlaşılması üzerine araçtan doğan zararının teminatı olarak bononun verildiğini, zararının karşılanmadığını, bu yüzden bononun takibe konulduğunu beyan etmiştir. Mahkemece bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiği dikkate alınarak, davalının takibe konu bononun teminat fonksiyonunu sürdürüp sürdürmediği konusunda delilleri toplanarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.