Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/11737 E. 2014/14103 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11737
KARAR NO : 2014/14103
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/151-2014/258

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı, Konya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6995 esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senedin davalıdan alınacak bitki besleme maddelerine istinaden verildiğini, ancak davalı tarafından senet karşılığı olan malların kendisine teslim edilmediğini belirterek takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2012 tarih, 2012/1418 esas ve 2012/1624 karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya temyize konu kararı veren mahkemeye gönderilmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 2008 yılından bu yana devam eden alım satım ilişkisi mevcut olduğunu ve davaya konu bononun oluşan borçtan dolayı müvekkiline verildiğini savunarak davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının bono karşılığı malların teslim edilmediğine ve senedin bedelsiz kaldığına ilişkin iddialarının dosya kapsamına göre kanıtlanamadığı gerekçesiyle, açılan davanın reddine, ihtiyati tedbir yoluyla davalı taraf alacağına geç kavuştuğundan dolayı asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26/6/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda, dava, 18/12/2012 tarihinde Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılmış, bu mahkemece verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen görevsizlik kararı üzerine dosya Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Her ne kadar yerel mahkeme (Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi) tarafından yargılama yapılarak davanın esası hakkında karar verilmiş ise de, TTK’nın 4. maddesine göre, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’nın 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.