Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/11732 E. 2014/13014 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11732
KARAR NO : 2014/13014
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2014
NUMARASI : 2012/257-2014/151

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2008/529 esas sayılı icra takip dosyası ile kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı olan 10/11/1999 tarih ve 99/582 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesine imza atmadığını, alacaklı kuruma herhangi bir borcunun olmadığını, Borçka Ziraat Bankasından hiçbir zaman kredi kullanmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı Borçka Ziraat Bankası Müdürlüğü tarafından davacı aleyhine Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2008/529 esas sayılı takip dosyasından yürütülen takibe esas 10/11/1999 tarih ve 99/582 nolu Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı takip dayanağı kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve davalı bankadan kredi kullanmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Her ne kadar yerel mahkemece 24.03.2014 tarihli ve 2362 sayılı Adli Tıp Kurumu raporu dayanak alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan rapor mukayese belgeler açısından yeterli incelemeyi içermediği gibi, takip dayanağı kredi sözleşmesine istinaden davacıya banka tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda da bir bilgiye dava dosyasında rastlanmamıştır. Bu nedenle mahkemece takip dayanağı kredi sözleşmesine istinaden davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, davacının sözleşme tarihinden önce (yakın tarihli), attığı samimi imza asıllarının toplanarak, takip dayanağı sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yeterli incelemeyi ve değerlendirmeyi içeren bir bilirkişi raporu (Adli Tıp Kurumu, Grafoloji Uzmanı, vs.) aldırılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.