YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11542
KARAR NO : 2014/16632
KARAR TARİHİ : 20.11.2014
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/184-2014/137
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar yönünden duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, icra kefili olan müvekkilinin belli aralıklarla alacaklı vekilinin banka hesabına dosya borcunu taksitler halinde ödediğini, ilgili icra dosyasına borcu kalmadığını, buna rağmen müvekkiline ait tapu kayıtlarındaki hacizlerin devam ettiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile fazla ödenen miktarın faizi ile birlikte istirdadına ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün 2013/2420 sayılı dosyasının tamamına tüm faiz ve fer’ileri ile birlikte kefil olduğunu, davacı tarafça bugüne kadar yapılan ödemeler toplamının 9.487,18 TL olduğunu davacının kefil olduğu icra dosya borcunun halen kapatılmadığını, davacının borcun bittiğine ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, haksız ve kötüniyetli olarak dava açıldığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün 2006/7777 esas sayılı borçlusu Berna Kır olan takip dosyasında davacının borcun tamamını üstlenerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, icra takibine konu toplam borcun 29.917,55 TL olup, 23.08.2006 tarihinde yapılan 14.500,00 TL ile muhtelif tarihlerde ödenen toplam 9.484,25 TL düşüldüğünde bakiye borcun 5.933,30 TL olduğu, tazminat isteminin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, İzmir 19.İcra Müdürlüğünün 2013/2420 sayılı takip dosyasında davacının 29.03.2013 tarihi itibariyle bakiye borcunun 5.933,30 TL olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinde bu tarih itibari ile borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, yasal koşulları oluşmadığı için tazminata yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde Harca Esas Değer (HED) olarak “şimdilik için 1.000,00 TL” yazmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece 04.04.2013 tarihli tensip tutanağının 7 nolu bendinde davanın konusu itibariyle belirsiz alacak davası olamayacağı, davanın değerinin tam olarak belirtilmesi gerekirken “şimdilik 1.000,00 TL ” tabirinin kullanılmasının HMK’ya aykırı olup, talebin tam olarak bildirilmesi ve bildirilecek değer üzerinden eksik harç tamamlanması için davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkarılmasına karar verilmiştir. Söz konusu meşruhatlı davetiyenin davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği ancak meşruhatlı tebligatın gereğinin yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece yargılamaya devam edilerek işin esasına girilip, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.