Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/11205 E. 2014/13280 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11205
KARAR NO : 2014/13280
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2014/42-2014/183

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı asıl borçlu A.. Ö.. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalı A.. Ö..’ın müşterek borçlu müteselsil borçlu sıfatıyla yer aldığını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin ikametgahı Ödemiş’te olup, davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkillerine hile ile genel kredi sözleşmesi imzalatıldığını, bu olay ile ilgili olarak ceza davalarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı yana dava dilekçesinde müvekkili şirketin açık adresini yazıp paraf etmek suretiyle adres eksikliğini tamamlaması için süre verildiği ve fakat bu süre içinde eksikliğin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesine ekli vekaletnamede davacı asilin adresi belirtilmiş, yine mahkemece düzenlenen tensip tutanağı başlığında da davacının vekaletnamede belirtilen bu adresine yer verilmiş olup, artık bu durumda HMK 119/b maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde davacının adresinin bildirilmediğinden bahsetmek dava ve usul ekonomisi kuralına uygun düşmez. O halde mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de davanın açılmamış sayılması kararı yerine davanın usülden reddi şeklinde karar tesisi de usule aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.