YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11169
KARAR NO : 2014/16042
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 23. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2011/134-2013/221
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan Lpg bayilik sözleşmesinin davalının farklı dağıtım firmasına ait ürünlerin satışını yaptığının tespiti üzerine müvekkilince fesdilerek davalı zilyetliğinde bulunan Lpg tüplerinin iadesinin istendiğini, tüplerin iade edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının alacakları mahsup edildikten sonra 234.019,28 TL toplam alacak talebinden şimdilik 2.000 TL’si tüp depozito bedeli, 7.500 TL’si cezai şart ve 5.500 TL’si kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 15.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile tüpler için istenen bedelin sözleşme gereği tüp imalat bedeli kadar cezai şart olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin haksız eyleminin olmadığını, cezai şart ve kar mahrumiyeti için koşulların oluşmadığını, talep edilen cezai şartın fahiş olup tenkis edilmesi gerektiğinibelirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının farklı marka tüpleri satışa arz etmek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, her ne kadar sözleşme süresi sonuna kadar kar mahrumiyeti talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda tespit edilen aynı bölgede yeni bayi oluşturmak için gerekli 120 günlük süreye ilişkin kar mahrumiyetinin davacı tarafça talep edilebileceği, tüplerin teslimi sırasında depozito bedellerinin tahsil edilmiş olduğu ve sözleşmenin feshi sonrası talep edilebileceği yönünde sözleşmede hüküm bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacak talebinin yerinde olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlenen 58.920,16 TL cezai şartın yerinde olup tenkis koşullarının oluşmadığı, sonuç olarak 58.920,16 cezai şart ve 6.457,78 TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 65.377,94 TL davacı alacağından davalının tespit edilen 6.686 TL cari hesap alacağının mahsubu neticesinde davacının davalıdan 58.691,94 TL talep edebileceği belirlenmiş ise de; dava kısmi açıldığından ve talep aşılamayacağından 7.500 TL cezai şart ve 5.500 TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 13.000 TL davacı alacağından davalının 6.686 TL cari hesap alacağının mahsubu ile 6.314 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Mahkeme gerekçesinde feshin haklı olduğu, davacının 58.920,16 TL cezai şart ve 6.457,78 TL kar mahrumiyeti alacağının bulunduğu, buna karşılık davalının da 6.686 TL cari hesap alacağı bulunduğu kabul edilerek davada talep edilen kısımdan davalının cari hesap alacağı mahsup edilip bakiye alacağa hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davalının cari hesap alacağının tahakkuk eden tüm alacaktan mahsup edildikten sonra davacının bu davada talep ettiği miktar gözetilip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmi istenen alacaktan mahsup edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.