Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1114 E. 2014/3538 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1114
KARAR NO : 2014/3538
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit- ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı, davalı banka ile dava dışı … arasında imzalanan 31.03.2006 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun asıl borçlu … tarafından yeni kullanılan 14.02.2007 tarihli kredi sözleşmesi ile kapatıldığını, bu yeni sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, 14.02.2007 tarihli yeni genel kredi sözleşmesi imzalanırken kendisi ile ilgisi olmayan iki yeni kefil ve iki adet gayrimenkul ipoteği alındığını, 31.03.2006 tarihli sözleşme nedeniyle kefil sıfatı ile sorumluluğu kalmamasına rağmen davalı bankanın ibraname vermediğini, sonradan kullanılan (14.02.2007 tarihli sözleşme) kredi borcu ödemediği için davalı bankanın o sözleşmenin kefilleri aleyhine icra takibine giriştiğini ve ipoteğin paraya çevrilmesini istediğini davalı bankadan bizzat kendisinin kullandığı kredi için taşınmazı üzerine konulan ipoteğin de borç sona ermesine rağmen kaldırılmadığını ileri sürerek davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile %30 kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise; davalı bankaya aslen veya kefaleten borç bulunmamasına rağmen ipoteğin haksız olarak kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine tesis edilen 28.05.2007 tarihli ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili banka ile dava dışı … arasında düzenlenen 31.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzası bulunduğunu, davacının aynı zamanda taşınmazını gerek kendisinin gerekse …’un doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak ipotek ettirdiğini, …’un borçları devam ettiği için kefalet sorumluluğunun da sona ermediğini belirterek davanın reddi ile davacı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, birleşen davanın da reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının dava dışı …’un borcuna kefil olduğu 31.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapatıldığı,daha sonra asıl borçlu … ile imzalanan 14.02.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacının kefaletinin bulunmadığı davacının kendi adına kullandığı (28.05.2007 tarihli) kredinin de 28.05.2012 tarihinde ödenerek kapatıldığı, davacının 14.02.2007 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumluluğunun bulunmadığı davalının takibinde kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçeleri ile asıl davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne 28.05.2007 tarih 8083 yevmiye no lu ipoteğin fekkine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.