YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1098
KARAR NO : 2014/5267
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/74-2013/112
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. D.. İ.. ile davalılar vek. Av. H.. Ö..’nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasında akdedilen 17.06.1999 tarihli Bayilik Protokolünün ”Cezai Şart” başlıklı 9. maddesinde; ”a) Bayii, iş bu protokol ile bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği, borç ve taahhütlerini yerine getirmediği taktirde, diğer hakları saklı kalmak kaydıyla Totalgaz’a şartı ceza olarak ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden, 15.000 USD karşılığı Türk Lirası ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir…” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan bu sözleşme hükmü gözetilerek hüküm altına alınan cezai şartın Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden olması gerekirken, ”… T.C. Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden… ” karar verilmesi doğru olmadığı gibi ariyet olarak verilen malların 07.03.2008 tarihli TUTANAK ile davacıya teslim edilmiş olması ve bu hususun davacı vekilince 29.04.2009 tarihli dilekçesi ile kabul edilerek demirbaşların davalılardan istirdatına yönelik talebinin konusuz kaldığını belirtmesine rağmen, hükümde ariyet malların davalıdan alınarak davacı tarafa aynen teslimine karar verilmesinde de isabet bulunmadığı gibi, anılan 27.02.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, davacının kar mahrumiyetinin hesaplanmasında, dosyaya sunulan belgelere göre, 28.05.2007 fesih tarihindeki 1 ton LPG’nin KDV hariç satış fiyatı 2.007,95 TL’den hesaplanmasına rağmen, hükme esas alınan 22.11.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; bu miktarın 2,07 TL esas alınarak davacıya ait kar mahrumiyetinin hesaplandığı anlaşılmış, mahkemece bu farklılığın giderilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle, hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.