YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10637
KARAR NO : 2014/13976
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 45. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2011/293-2014/37
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 14/05/2009 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek 35.504,55 TL kar mahrumiyetinden şimdilik 15.000 TL, 46.209 USD cezai şart bedelinden şimdilik 15.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL’nin fesih tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bayilik sözleşmesini ihlal etmediğini, kar kaybı ve cezai şartın aynı anda istenemeyeceğini, kar kaybının bulunmadığını, satış taahüdünün tarafların iradesi ile değiştirildiğini, taleplerin fahiş olduğunu ve müvekkilinin mahvına neden olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delilere ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu, sözleşmeye göre müspet zararını isteyebileceği, bu miktarın 39.169,69 TL olarak hesaplandığı, 818 sayılı BK. 42 ve 44 maddeleri dikkate alınarak alacaklının başka istasyonların kurulması, zararın azaltılması olanakları ve ayrıca davalının da iktisadi mahvına sebep olmayacak tutar gözetilerek zararın tutarının takdiren %50 oranında tenkisi ile talep edilebilecek zararın 19.584,85 TL olacağı, davacı talebinin 15.000 TL olduğundan bu taleple bağlı kalınarak davanın kabulune, cezai şarta esas olan satış taahhüdünde, bayilik sözleşmesi süresince yıllık 120 ton LPG alımı yapılacağı ancak davalının aldığı mal miktarının 42.89 ton LPG olarak sınırlı kaldığı ,davacı tarafın bu miktara ihtirazi kayıt koymadan tahsil cihetine gittiği bu nedenle de LPG alım taahüdüne ilişkin maddenin askıya alınmasının zımni olarak kabul edildiği, daha sonra ise cezai şartın talep edilebilir olmasından kaynaklanan hukuki zemin sayesinde bu talebin hakkın kötüye kullanılması haliyle mahkeme önüne getirildiği değerlendirildiğinden cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 42/d-3 maddesinde “sözleşmenin feshi nedeniyle dağıtıcı, başta sözleşme süresinden önce fesih nedeniyle sözleşme süresi sonuna kadar hesaplanacak yoksun kaldığı karı doğmuş ve doğacak tüm dağıtıcı zarar ve ziyanını herhangi bir kanuni merasim yürütmeksizin talep hakkına sahip olur” hükmü bulunmaktadır. Davacı bu hüküm gereği kar mahrumiyeti talep edebilir, kar mahrumiyetinden 818 sayılı BK. 42 ve 44 maddelerine göre tenkis yapılamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.