YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10624
KARAR NO : 2014/13179
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2013/184-2014/119
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında mal satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalının sürekli eksik ödeme yaptığını, anlaşma gereği miktarı ve bedeli kararlaştırılan malları teslim almaktan kaçındığını, son olarak gönderilen iki konteynır mala hukuksuz olarak el koyduğunu, alacak miktarının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını bu nedenle davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, Alman Hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının edimlerini eksik ve kötü ifa ettiğini, borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu, davacının davayı belirsiz alacak davası şeklinde açmasında her hangi bir hukuki menfaatinin olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 107/1 maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmü bulunmaktadır. Somut olayda davacı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacak talebinde bulunmuş olup, alacak belirlenebilir niteliktedir. Hal böyle olunca somut olay bakımından belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki yerel mahkeme gerekçesinde isabetsizlik yoksa da dava ve usul ekonomisi bakımından 6100 sayılı HMK’nun 115/2 maddesi de dikkate alınarak davacıya talep miktarını tam dava olarak açıklayıp harcı tamamlaması konusunda kesin süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin davanın doğrudan usulden reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.