Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/10619 E. 2014/13513 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10619
KARAR NO : 2014/13513
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/4-2013/290

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise davayı tamamen ıslah ederek davanın alacak davası olarak görülmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan bir parti mal aldığını, bedelini ödediğini, başkaca mal almadığını, davacının aynı alacak için daha önce yaptığı icra takibinin derdest olduğunu, ıslahın usulsüz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sevk irsaliyelerinde ismi bulunan nakliyecinin malları davalının işyerine teslim ettiğini beyan ettiği, nakliyeci tarafından davalı adına düzenlenen nakliye faturasında davalının kaşesinin bulunduğu, davacının defterlerine göre alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 9.052 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İtirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı vekili 24/02/2012 tarihli dilekçe ile davaya alacak davası olarak devam edilmesini talep etmiş, ıslah harcı yatırmamıştır. HUMK.nun 86/1 (HMK.nun 178) maddesinde “Islah eden taraf bu tarihe kadar olan dava masrafıyla diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı davada mahkum olmuş gibi derhal mahkeme veznesine vermeye mecburdur. Aksi halde ıslah yapılmamış addolunur.” denilmektedir. Hal böyle olunca davacı vekilinin ıslah niteliği taşımayan dilekçesine dayanılarak davanın alacak davası niteliğinde görülüp sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.