YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10603
KARAR NO : 2014/17087
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2013/388-2014/198
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine başlattıkları takip dosyasında, %70 faiz oranı talep edildiğini, bu faiz oranının fahiş olduğu gibi, davacı R.. S..’nın davalı alacaklıya 02.01.2009 tarihli tahsil makbuzu ile yaptığı 11.000 TL’lik ödemenin icra dosyasına bildirilmediğini ve davacı Ahmet Kürşat Sınır’ın da 6000 TL ödemesinin yansıtılmadığını ileri sürerek, şimdilik 17.000 TL olan ve yasal olmayan fahiş faizden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı R.. S..’nın 11.000 TL ödemesinin doğru olduğunu, tahsil harcını borçlu davacı ödemediği için icra dosyasına yansıtılmadığını, diğer davacının ödemelerini kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda, bilirkişi raporu ve mahkeme hesaplamasına göre davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak dava tarihi itibariyle davacıların icra dosyasından, dosya alacaklarına 17.000 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve takip dosyasında takip tarihine kadar ve takipten sonra uygulanan faiz oranının iptali ile bu tarihlerde geçerli reeskont avans faizinin uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında; “Takipten sonra davadan önce davacılardan R.. S..’nın 02.01.2009 tarihinde 11.000 TL ödeme yaptığına dair davalı alacaklıdan alınan aynı tarihli tahsilat makbuzunda tahsil harcını davacı R.. S..’nın ödeyeceği ve icra dosyasındaki borçtan düşüleceği şerhi bulunmaktadır. Söz konusu tahsilat makbuzu uyarınca davacı borçlunun ödemesini tahsil harcını yatırmak suretiyle icra dairesine bildirmesi gerekirken, bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle dava açıldıktan sonra davalı alacaklı, takip dosyasına 01.06.2010 tarihinde davacı borçlu R.. S..’nın ödemesi gereken tahsil harcını borçlulardan tahsili konusundaki haklarını saklı tutarak aldığı bedeli, yaptığı tahsilatı bildirmiştir. Bu durumda davacı R.. S..’nın takipten sonra davadan önce, ödediği bu miktarla da borçlu olmadığı inancında ise, bu miktar yönünden istirdat, fazlası için menfi tespit davası açabileceğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, mahkeme gerekçesiyle hükmün çelişkili olması sebebiyle hükmün bozulması gerekmiştir” denilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; borçlulardan davacı Ramazan Sandıklı’nın 11.000 TL’ lik harici ödemesi dava açıldıktan sonra icra dosyasına yansıtıldığından davacıların bu kısma ilişkin talepleri haklı görülmüş olup bu yönden davanın kısmen kabulü ile dosya alacaklısı olan davalıya 11.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, icra takip dosyasında takip tarihine kadar ve takipten sonra uygulanan faiz oranının iptali ile bu tarihlerde geçerli olmak üzere avans faizinin uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar aleyhlerindeki icra takibinde talep edilen borca mahsuben davalı asile 11.000 TL ödeme yapıldığına dair 02.01.2009 tarihli tahsilat makbuzunu delil olarak dosyaya sunmuştur. Tahsilat makbuzunun altındaki imza inkar edilmemiştir. Her ne kadar tahsilat makbuzunda sözü edilen ödeme dava tarihinden önce yapılmış ise de davacı tarafça bu ödeme davadan sonra icra dosyasına bildirilmiş olduğundan dava bu kısım yönünden açıklanan nedenle konusuz kalmıştır. Mahkemece belirtilen bu yön gözetilerek davanın kısmen konusuz kaldığı dikkate alınıp dava tarihindeki haklılık durumu da değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harçların iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.